Nasuhzade Ali Paşa

Nasuhzade Ali Paşa

Nasuhzade Ali Paşa (ö. 21 Haziran 1822), Osmanlı kaptan-ı deryası. 1821-1822 yılları arasında görev yapmış ve göreve II. Mahmud tarafından getirilmiştir.

Kökeni

Kaptan-ı derya rütbesi öncesindeki hayatı hakkında fazla bir bilgi olmamakla beraber kendisinin Osmanlı hâkimiyetindeki Arnavutluk bölgesinde denizci bir babanın oğlu olarak dünyaya geldiği tespit edilmiştir.[1]

Denizciliği

Devrin kaptan-ı deryası Küçük Hüseyin Paşa tarafından tersaneye kabul edilmiş, kısa süre içinde gösterdiği başarılar göz önüne alınarak 1810 yılında donanma ümerası (kaptan) sınıfına terfi etmiş,[1][2][3] 1812 yılında ise Kaptan-ı Hümayun payesiyle kalyon kaptanlığına getirilmiştir.[4]

Bir süre sonra bilinmeyen bir sebeple bu görevinden ayrılan Ali Paşa, tarihçi Şânizâde'nin ifade ettiği gibi[5] denizcilikte şöhret ve maharet sahibi olduğundan, aynı göreve devrin padişahı II. Mahmud'un aşağıda ifade edilen Hatt-ı Hümayun'u ile tekrar getirildi.

İsyanlar

Özellikle Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın kışkırtmalarıyla Mora ve Arnavutluk bölgesinde Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlıklarını kazanmak üzere siyasî bir örgüt içinde teşkilatlanıp 1814 yılında Rusya'nın Odessa kentinde Emmanuel Ksanthos, Nikolaos Skufas ve Athanasios Tsakalof adlı üç tüccar önderliğinde Filiki Eterya Derneğini kuran Rumların ardından, yine bu bölgede oğullarıyla birlikte bağımsız bir devlet kurma aşamasına gelmiş olan Tepedelenli Ali Paşa'nın Yanya Valiliği görevinden azledildikten sonra başlattığı isyan hareketini ve Rum korsanların faaliyetlerini bastırmak üzere önce Yanya Seraskeri Hurşit Ahmet Paşa, ardından Nasuhzâde Ali Paşa, Tepedelenli'nin üzerine gönderildi. Preveze ve Nadra sularında oldukça zorlu geçen deniz manevraları neticesinde tüm donanmayı birleştirip Serasker tayin olunan Ali Paşa'ya (5 Muharrem 1237 / 2 Ekim 1821)[6], âdet gereği padişah tarafından bir top ala samur ve 100 kese harçlık hediye edildi.

Rumların Eflâk-Boğdan'dan başlayıp Yanya'dan bütün Mora'ya yayılan bağımsızlık kazanmaya yönelik yağma ve saldırıları kısa sürede Ege adalarına da sıçradı. Rum asilerin Sakız Adası'na tecavüzleri, böyle giderse Akdeniz Boğazı'na bile hücum etmeleri muhtemel olduğundan boğaz ve sığınaklar takviye edilerek kaptan-ı derya Ali Paşa komutanlığında donanmadan birkaç gemi adaya gönderildi.[7] Sakız önüne gelindiğinde eşkıya gemileri donanmayı görünce firar ettiklerinden kale muhasaradan kurtarıldı.[8] Muhasara ardından Sakız Adası muhafızı Vahîd Mehmet Paşa, Nasuhzâde Ali Paşa'dan birkaç gemi isteyerek İpsara Adası'na da hücum etmeyi düşünmüşse de Ali Paşa buna razı olmadı ve birbirlerini padişaha şikâyet ettiler. Sonuçta Vahîd Paşa vazifesinden istifa ederek Anadolu’da görevlendirilmeyi talep etti,[9] yerine Sakız'da ikamete memur bulunan Abdi Paşa muhafız tayin edildi.[10]

Ayaklanmayı bastırmak üzere görevlendirilen Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın sancak gemisi bu sıralarda Sakız açıklarında iken Avusturya bandıralı bir başka gemi sahilde demirlemişti. Gemi kaptanı, Ali Paşa'yı ziyaret talebinde bulunarak ertesi sabah suları terk edeceğini bildirdi. Bu talep şüpheli bulunsa da kabul edildi. Kısa bir süre sonra limandan ayrılan geminin sahte Avusturya bayrağı kullandığı, bölge ve donanmanın durumunu tespit için gelen Rum asiler olduğu anlaşıldı.[11]

İsyanın mimarlarından Konstantin Kanaris, Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın ulağı Ömer'in ifadesine göre gece karanlığından yararlanıp Ali Paşa'nın sancak gemisi üzerine siyah yelkenli burlota sevk ederek yangın çıkardı.[12] Çıkan yangını söndürmek ve gemiyi kurtarabilmek için çabalayan Ali Paşa'nın üzerine bu sırada yanmakta olan bir enkaz parçası isabet etti ve denize düşerek boğuldu.[13] Ertesi gün cesedi Sakız yakınlarında Değirmen Altı’nda askerleri tarafından bulunup kale içinde toprağa verildi. Kişisel eşyaları İstanbul'a ailesine gönderilerek[14] yerine Muhtar Bey geçici olarak kaptan-ı derya tayin edildi.[15] Bu elim hadise gerçekleşmemesi halinde, kaptan-ı derya Ali Paşa'nın isyanları bastırmak için Çeşme’de hazırlanmakta olan diğer askerleri Sakız’a geçirdikten sonra Mora'ya gönderilmek üzere görevlendirildiğini tarihi belgelerden öğreniyoruz.[16]

Ardından

Kendisinden sonra gelen nesli, Nasuhzâde Ali Paşa'nın bu kaza neticesinde vefat etmesinden dolayı Arapça "ateşte yanmış" anlamına gelen "Mahrûkî" lakabı ile tanınmıştır. Ünlü Türk dağcı Nasuh Mahruki Nasuhzade Ali Paşa'nın torunlarındandır.[17]

Ailesi Devlet-i Aliye'nin hizmetinde bulunmaya devam etmiştir. Oğlu, Mehmet Ali Bey Sultan Abdülmecid’in mabeyn başkatibi vazifesinde bulunmuştur. Mehmet Ali Bey’in oğlu, Eşref Cafer Bey, Galatasaray Lisesi, Mekteb-i Mülkiye ve Sorbonne Üniversitesi’nde tahsilini tamamlamış, bir müddet eğiticilik yaptıktan sonra Hariciye Nezareti'ne bağlı olarak Kafkas ülkelerinde çalışmıştır. Hindistan'da konsolosluk vazifesini sürdürürken Balkan Savaşı yıllarında Hint müslümanlarının Türkiye’ye yardımlarını koordine etmiştir. Eşref Cafer Bey’in oğlu, Ali Cevat Mahruki, inşaat mühendisi olup Garanti Bankası’nın kurucularından ve ilk yönetim kurulunun üyelerindendir. Ali Cevat Mahruki’nin oğlu, Cafer Cem Mahruki, nümismat olup halihazırda Türk Nümismatik Derneği başkanıdır ve Nasuh Mahruki'nin babasıdır.[18]

Bazı Yunan kaynaklarına göre adada yaşayan 42.000 Sakızlının katledildiği, 50000 kişinin esir alınıp 23.000 kişinin sürgüne gönderildiği[19] bu ayaklanma Avrupa'nın önde gelen sanatçılarını da etkiledi. Eugéne Delacroix'nın Les Massacre de Scio adlı tablosuna ve Victor Hugo’nun "L'Enfant" şiirine ilham kaynağı olmuştur.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1 2 Mehmed Hafid Efendi, (Nşr. İsmet Parmaksızoğlu) Sefînetü’l-vüzerâ, , İstanbul, 1952, s.67
  2. Râmizpaşazâde Mehmed İzzet, Harita-i kapudanan-ı derya, y.y, 1868, s.206–207;
  3. Mehmed Süreyyâ, (Haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmânî, , Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, C. I, s. 293.
  4. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MD., 239/ 655; Zekeriya Kurşun, Nasuhzâde Ali Paşa, Yayınlanmamış Biyografi Makalesi, s.2-3.
  5. Şânizâde Mehmed Atâullah Efendi, Şanizâde Tarihi, Ceride-i Havadis Matbaası, 1873, C.IV, s.113
  6. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MD.239, s.270, hüküm 1007
  7. B.O.A., HAT. D. 872, 38761; HAT. D.868, 38591/B
  8. B.O.A., HAT. D.932, 40382.
  9. B.O.A., HAT. D. 853, 38209/G
  10. B.O.A., HAT. D. 750, 35435.
  11. B.O.A., HAT. D. 884, 39067/C; Filiz Yaşar, Yunan Bağımsızlık Savaşı'nda Sakız Adası, Ankara, 2005, s. 106–107; Yılmaz Öztuna, II.Mahmud, Ankara : Kültür Bakanlığı, 1989, s.64.
  12. B.O.A., HAT. D.867, 38582/B.
  13. B.O.A., HAT. D. 867, 38582/G; Christophorus Plato Castanis, The Greek Exile, New York: Cultural Chapter of the Chian Federation, 2002, s.60-61; Alexander Vlasto, A history of the Island of Chios A.D 70-1822, Londra, 1913, s. 164; Philip Argenti, The Massacres of Chios Described in Contemporary Diplomatic Reports, (edited with an introduction by Philip Argenti). John Lane/The Bodley Head, Londra, 1932, s. xxix-xxx.
  14. B.O.A., MD. 240 174/592
  15. B.O.A., HAT. D. 867, 38582 K
  16. B.O.A., HAT. D. 865, 38561; HAT. D. 931, 40342/O; HAT. D. 884, 39067/C.
  17. Kendi Everest'inize Tırmanın, Nasuh Mahruki, Alfa Yayınları İstanbul 2013, ISBN 6051062556
  18. http://www.nasuhmahruki.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=316&Itemid=580 , Erişim Tarihi:16.07.2013
  19. Philip P. Argenti, "The Massacre of Chios (reviewed by Paul F. Shupp)". The Journal of Modern History. C.5, No.3 (Eylul. 1933), s. 414.

Dış bağlantılar

Askerî görevi
Önce gelen:
Deli Abdullah Paşa
Kaptan-ı Derya
1821 - 1822
Sonra gelen:
Kara Mehmed Paşa
This article is issued from Vikipedi - version of the 5/17/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.