İslami bankacılık
Bankacılık | |
Finans | |
Banka türleri | |
Bankacılık terimleri | |
Banka listeleri | |
Bu maddenin veya sayfanın tarafsızlığı konusunda kuşkular bulunmaktadır. Ayrıntılar için lütfen ilgili tartışma sayfasına bakınız. Şablonu çıkarmadan önce lütfen şablonun yardım sayfasını inceleyiniz. (Aralık 2016) |
İslami bankacılık sistemi olarak bilinen bankacılık sistemi aktivitelerini Şeriat'la belirlemektedir. Şeriat ödünç verilen paradan para kazanmayı (faizcilik ve tefecilik) yasaklamaktadır.
Faiz yasak olduğu için mevduat olarak toplanan para reel ekonomiye yatırılır. Sabit faiz yerine kâr/zarar ortaklığı söz konusu olduğundan bankalar, para yatıracağı projeleri daha özenli incelerler ve sağa sola kredi dağıtmayıp sadece sağlam projelere yatırırlar. Dolayısıyla İslâmî bankalar Dünya'nın en sağlam bankaları arasındadır, finans krizlerinden pek etkilenmemişlerdir. Çünkü sıkı dokuyup ince eledikleri için paraları spekülatif finansal işlemler yerine sağlam geri dönüşümü olan projelere yatırırlar.
Tarihçesi
Modern islâmî bankacılık, ilk defa 1970'li yıllarda ortaya çıktı. Sebep olarak da petrol fiyatlarındaki artıştan sonra Körfez ülkelerinde meydana gelen sermaye birikimi gösterilir. Kullanılan ilk yöntemler emek ve sermaye ortaklığı (mudarabe) ve sanayi yatırımlarında gereken sermayenin bir kısmının karşılama (müşareke) şeklinde olmüştur.[1]
O tarihten itibaren Dünya'da üç bölgede İslamî bankacılık yayıldı.
- Körfez bölgesi: Burası İslamî bankacılığın başladığı yerdir. İslamî finans, bu bölgede Abu Dhabi, Bahreyn, Dubai, Katar, Kuveyt ve Suudi Arabistan'da yaygın olur ayrıca Ortadoğu'nun bâzı ülkelerinde de yaygınlaşmıştır.
- Uzakdoğu bölgesi: Brunei, Endonezya, Malezya ve Singapur'dan oluşan bu bölgede Müslümanlar hem varlıklı, hem de nüfusun hatırı sayılır bir çoğunluğunu ellerinde bulundurmalarından dolayı İslamî bankacılık burada da yayılmıştır.
- Batı piyasası: Londra merkezli Batı piyasalarında artık büyüyen faizsiz borç pazarını göz ardı etmek istemediğinden konvansiyonel bankaların alt birimleri bu esasa uygun işlemler yapmaya başlıyor.[1]
Ancak Türkiye, bilhassa ilk iki bölgeyle kıyaslandığında son yıllarda İslamî finansman konusunda hızlı bir ilerleme kaydedemedi. Yalnız sukuk konusunda gelişmeler yapıldı.[1]
Nasıl çalıştığı
İslâmî bankacılıkta paradan para kazanma yoktur. Parayı reel ekonomiye yatırıp reel ekonomiden kazanma vardır. Dolayısıyla önceden belirlenmiş bir kâr mevzubahis olamadığı gibi bankalarla işlem yapanların para kaybetmeleri de mümkündür.
En yaygın İslâmî bankacılık yöntemleri
İslâmî bankacılık işlemleri arasında mudarebe (bir taraftan sermaye, diğer taraftan işletme olmak üzere oluşturulan emek-sermaye ortaklığı); murabaha (sermaye sahibinin bir malı satın alıp belli bir kâr payı ekleyerek müşterisine vadeli olarak satması); müşareke (bir işletmenin sermayesine katılma, ona ortak olma); icare (bir mülkün veya donanımın kiraya verilmesi) ile birlikte icare ve iktina (İslamî leasing) sayılabilir.[2]
- İcara: Bu sistem konvansiyonel bankalara benzer şekilde çalışır. Katılım bankaları icare yöntemiyle gayrimenkul, makine gibi reel varlıkların finansmanı için kaynak sağlar. Yaygın olarak kullanılan türü, mülkiyetin devri ile sona eren kira sözleşmesidir.
- İsticrar: Bir malın alıcı tarafından satıcıya belirli zamanlarda alınacağının vadedilmesini konu alan mukavele şeklidir. Bâzı bankalar tarafından müşterilerin doğal gaz, elektrik, su gibi ödemelerini finanse etmede kullanılır.
- İstisna: Halihazırda var olmayıp gelecekte üretilecek bir malın satılması işlemi olup genellikle tarım ve inşaat projelerinde uygulanır. Müşteri, belirli bir peşinat ödedikten sonra kalan tutarı taksitler hâlinde bankaya geri öder. Bu yöntem, özellikle Körfez ülkelerinde büyük ölçekli inşaat projelerinin finansmanında başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
- Karz-ı hasen: Bir günlük olarak verilen faizsiz kredilere verilen addır. İşlemin yerli para cinsinden kullanımı mümkündür. Bu sistemde maddî sıkıntıya düşmüş kişiye mâlî yardım yapmak üzere ihtiyaç duyduğu tutar verilerek hiçbir menfaat temin etmeden borç aynıyla geri alınır.
- Menafaa: Bankanın telekomünikasyon, ulaşım gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalara ait hakların (bilet, kontör gibi) mülkiyetini firmalardan peşin parayla satın aldığı finansman modelidir.
- Mudarabe: Emek sermaye ortaklığı demektir. Burada banka, yatırım için ihtiyaç duyulan kaynakların tamamını sağlarken, müşteri emeğini koyar. Yapılan işlemden oluşan kâr, başlangıçta mutabakat olan oranlarda banka ve müşteri arasında paylaşılır. Zarar olması durumunda müşterinin herhangi bir kusuru yoksa zararı banka üslenir. Sistem, genellikle ticaret finansmanında kullanılır.
- Murabaha: En sık kullanılan İslamî finansman yöntemlerinden biridir. Bu metotta banka, müşterisinin istediği malı bizzat satın alarak belirlenen oranlarla vade farkı eklemek suretiyle müşterisine satar. Müşteri de malın peşin fiyatı ve bankaya ödeyeceği kâr payı konusunda bilgilendirilir. Pratik ve getiri oranı yüksek olan bu yöntem, Türkiye'de de en sık kullanılan finansman yöntemidir. Özel kişilere ve firmalara kısa ve orta vadeli ticarî krediyi esnek bir mekanizmada takdim eden murabaha, mikro ve küçük ölçekli işletmelerin finansmanında da önemli bir rol oynar.
- Müsaveme: Bir eşyaya kıymet addedilerek pahalandırılması ve pazarlanması gibi anlamlara gelen müsaveme, fıkıhta bir malın maliyeti ve kâr oranı açıklanmadan pazarlık usulüyle satılması şeklinde tanımlanır. Bu metot murabahaya oldukça benzemekte olup ondan temel farkı, malın maliyetinin alıcı tarafından bilinmemesidir.
- Müşareke: Burada katılım bankası gerekli sermayenin bir kısmını karşılarken diğer kısmını müşteri bizzat karşılar. Yapılan ortaklık sonucunda elde edilen kâr, başlangıçta anlaşılan oranlarda paylaşılır; oranın sermaye paylarıyla aynı olması şart değildir. Müşteri, yapılan işe sermayeye ek olarak emeğini kattığı için kârdan daha yüksek oranda pay alabilir. Herhangi bir zarar oluşması durumunda ise ortaklar payları oranında zarardan etkilenirler. Bu yöntemle genellikle sanayi finansmanı yapılır.
- Muzaraa: Ziraat ortakçılığı demek olup en az iki kişinin tarım alanında ortaklaşa iş yapmasıdır. Bir taraftan arazi alınırken diğer taraftan çalışma ve emek konulmak suretiyle çıkacak ürünün belirlenmiş bir oran dahilinde paylaşılması şartıyla yapılan bir ortaklık anlaşmasıdır.
- Müsakat: Muzaranın çok benzeri olan bu metotta ürün meyve ağaçlarıdır.
- Selem: Belirli bir mal veya hizmetin bedelinin tamamının peşin olarak ödenip ileri bir vadeyle satın alınmasıdır. Banka, peşin ödemeyle gelecekte üretilecek malı satın alır, fakat malı satmak için vadesini beklemek zorundadır. İslam hukukuna göre para, altın, gümüş ve para benzeri varlıkların bu yöntemle satışı, elde edilen gelir faiz olarak değerlendirildiği için kesinlikle yasaktır. Özellikle İran'da uygulanan bir finansman yöntem olan selemin getireceği riskten korunmak amacıyla bankalar paralel selem işlemi de yapabilmektedir.
- Sukuk: Arapça faizsiz bono olarak bilinen bu metot, bilhassa 2005'ten beri popülerleşmeye başlamış finansal bir araçtır. Fakat İslam hukukuna göre menkûl kıymet olabilecek varlıklar nispeten sınırlıdır. Buna göre ana firma, işleme konu olan malları özel amaçla kurulmuş bir şirket üzerinden varlıkları menkul olarak kıymetleştirerek yatırımcılara satar. 14 farklı şekli bulunmaktadır.
- Tekafül: Arapça kökenli kefalet kelimesinden türemiş olan bu kelime, sözlükte 'dayanışma' demek olup 'İslamî sigorta' olarak da bilinir. Tekafül, çeşitli formlarda yüzlerce yıldır uygulanmaktadır. Mesuliyetin paylaşılması esasına dayanarak riskin belirli gruplar arasında dağıtılması esasına dayanır.
- Teverruk: Malın taksitle alınıp satıcıdan başka birine peşin olarak satılmasıdır. Böylece nakit paraya ihtiyacı olan kişinin ihtiyacı karşılanır. Hanbelî Mezhebi'ne göre yapılmasında sakınca yoksa da başka mezheplerce kabul edilmez. Bu sistem, ödeme güçlüğü çeken müşterilerin borçlarını yeniden yapılandırmada kullanılabilir.
Türkiye'de İslamî bankacılık
Son yıllar gelişmesine rağmen Dünya'da belli başlı merkezlerde takdim edilen ürünlerin henüz çok azı Türkiye'de müşterilere takdim edilebiliyor. Türevleriyle birlikte Dünya'da 50'den fazla İslamî finans ürünü varken Türkiye'de katılım bankaları tarafından 2015 itibariyle murabaha ve sukuk başta olmak üzere henüz beş ürün hizmete sunuluyor. Dünya'da 75 ülkede 700 İslamî finans kuruluşunun 2013 itibariyle toplam aktif büyüklüğü 1.8 trilyon dolarıdır. 2009 krizi sonrasında daha çok bilinen İslamî finans pazarının büyüklüğünün 2020 yılında 6.5 trilyon dolara ulaşacağı bekleniyor. Faizsiz bankacılıkla 2025'e kadar Dünya'daki Müslüman nüfusun tasarruflarının yarısını kendine çekebileceği tahmin ediliyor. Sektör temsilcilerine göre Türkiye'de hâlâ karz-ı hasen, istisna, mikro kredi, selem gibi ürünlerin olmaması bir eksik olarak görülüyor.[1]
Bir yandan ürün azlığından şikâyet edilen Türk İslamî bankacılığı, diğer taraftan Avrupa'ya açılmış durumda. Kuveyt Türk, 23 Temmuz 2015'te Frankfurt’ta Avrupa'daki ilk şubesiyle faizsiz bankacılığı Almanya'da başlattı. Banka, yakın zamanda şubelerini bütün Avrupa’da açmayı hedefliyor.[3]
Türkiye'de faizsiz bankacılığın daha çabuk gelişmesi için Malezya İslam Bankaları Birliği, TKBB ile 2012 yılında bir işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla Dünya'da kullanılan 52 üründen Türkiye'de kullanılmayan ürünlerin katılım bankacılığına kazandırılması hedeflendiyor.[1]
Türkiye, 2015 civarı Bahreyn ya da Malezya modellerinden birine adapte olmaya çalışmaktadır. Yurt dışında kullanılan kira sertifikaları, teverruk, müşareke, karz-ı hasen, tekafül ve selem ile birlikte isticrar, menafaa, müsaveme ve musakaat gibi birçok ürünün potasiyeli olduğunu Türkiye finans ve hazineden sorumlu genel müdür yardımcısı Ali Güney ifade etmiştir. Uluslararası finansal danışmanlık şirketi Ünlü & Co. Borç Finansmanı ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın ise, İslamî finansman modelinin mutlaka bir varlığa dayalı olması gerektiğinden daha güvenli olduğunu vurguluyor. Akkın, talebin yeterince olmaması ve hukukî altyapının daha elverişli olmaması sebebiyle Türkiye'de Dünya'da yaygın olarak kullanılan araçların yalnızca bir kısmının kullanılabildiğini ifade ediyor.[1]
Devletin katkısı
Türkiye’de Hükûmet, kamu bankaları eliyle İslamî bankacılığı güçlendirmek üzere harekete geçiyor. Faizsiz ya da katılım bankacılığına göre işlem yapmak üzere devlet, 2014'te Ziraat Bankası’na izin verdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) 15 Ekim 2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanan kararıyla Ziraat Bankası, bu alana 300 milyon dolar sermayeli bir “katılım bankası” ile girecek; bu iş için bu bankaya dokuz ay süre tanınıyor. Aynı zamanda faizli bankacılık yapan Ziraat Bankası'nın haram kârlarının faizsiz parayla karışmaması için sermayenin Ziraat’in değil, Hazine’nin olması üzerinde duruluyor. Plana göre Ziraat Bankası'ndan sonra devlete ait Vakıflar Bankası da faizsiz bankacılığa yönelecek; bu banka Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığı ile katılım bankası kuracak. Vakıfbank’ın ana ortağı olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, kurulacak katılım bankasının büyük hissedarı olarak sermayeyi koyacak ve böylece Ziraat'te mevcut olan faiz problemi yaşanmayacak. Vakıflar Bankası ile eş zamanlı veya hemen arkasından Halk Bank da faizsiz bankacılığa geçerek devletin bütün gücüyle bu alana yoğunlaşması sağlanmış olacak.[4]
İslâmî bankalardan bazıları
Kaynaklar
- 1 2 3 4 5 6 "Uzmanlar İslami Finansı tartışıyor: EN YAYGIN İSLAMİ FİNANS YÖNTEMLERİ" (Türkçe) (HTML). Finans Gündem. 2014-10-09. 2014-10-09 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://www.finansgundem.com/bankacilik/uzmanlar-islami-finansi-tartisiyor-626939_p446711.htm. Erişim tarihi: 2015-07-24.
- ↑ "Uzmanlar İslami Finansı tartışıyor: EN YAYGIN İSLAMİ FİNANS YÖNTEMLERİ" (Türkçe) (HTML). Finans Gündem. 2014-10-09. 2014-10-09 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://www.finansgundem.com/bankacilik/uzmanlar-islami-finansi-tartisiyor-626939_p446711.htm. Erişim tarihi: 2015-07-24.
- ↑ DOĞAN, Kâzım (2015-07-23). "Avrupa'da ilk faizsiz bankacılık" (Türkçe) (HTML). Hürriyet. 2015-07-23 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/29620070.asp. Erişim tarihi: 2015-07-24.
- ↑ Çetingüleç, Mehmet (2014-10-29). "Türkiye’de İslami bankacılık güçleniyor" (Türkçe) (HTML). Al-Monitor. 2014-10-29 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2014/10/turkey-islamic-banking-gaining-ground.html#. Erişim tarihi: 2015-07-24.
|