II. Ömer

II. Ömer
Emevî Halifesi
Hüküm süresi 717-720
Önce gelen Süleyman bin Abdülmelik
Sonra gelen II. Yezid
Tam ismi
Ebu Hafs el-Melikü'l-Adil el-Eşecc Ömer bin Abdülaziz bin Mervan bin Hakem el-Ümevi
Hanedan Emevî Hanedanı
Babası Abdülaziz bin Mervan
Annesi Ümmü Asım
Doğum 682
Ölüm 720
Dini Sünni İslam

II. Ömer ya da gerçek adıyla Ömer bin Abdülaziz (Arapça: عمر بن عبدالعزیز). Emevî halifelerinin sekizincisi ve Mervân’ın torunudur. 60 (m. 679)'da ya’nî Muâviye’nin vefâtı yılında Medine'de (diğer kaynaklara göre de Mısır'da[1]) doğdu. Emevî Devleti'nde kendisinden önce Ömer isimli bir sultan olmamasına rağmen Ömer bin Hattab'ın ardından halife olan ilk Ömer isimli kişi olduğundan dolayı II. Ömer şeklinde anılmaktadır.[2]

Sünni Müslümanlar arasında gelen halk hatıralarına göre Ömer bin Abdülaziz in İkinci Halife Ömer bin Hattabın torunudur. Buna göre Ömer bin Hattab halkın ne düşündüğünü öğrenmek için tebdilli olarak gezmekte iken, süt satan bir genç kızın annesinin süte su karıştırması emrini dinlemediğini ve ona bundan dolayı serzenişlere geçtiğini gorür. Ertesi gün kızın bu fikirde israr edip etmediğini kontrol etmek için bir memurunu göndererek sütçü kızdan süt satın aldırır ve sütün içine yine su karıştırmadığını görür. Ömer bin Hattab kızı ve annesini halifelik evine çağırır ve aralarındaki anlaşmazlığı duyduğunu söyler. Sütçü kızı ödüllendirmek için ona kendi oğlu Asım ile evlenmeyi kabul etmesini istediğini bildirir. Kız bunu kabul eder ve bu evlilikten çiftin Leyla adını verdikleri bir kızları olur. İşte Ömer bin Hattab'in torunu Leyla Ömer bin Abdülazizin annesidir.[3]

717de (Hicri 99de) halife olan amcası oğlu Süleymân bin Abdülmelik vefât edince, halife oldu. Bu o zamana kadar babadan oğula geçen Emevi halifelik geleneklerine aykırı olduğu için, halifelik görevine seçimle geldiği çok olasıdır.

Yaşamı

Halife olmadan önce

Babası Mısır valisi olunca, Mısır’a gittiler ve oğlunu Medine’ye tahsile gönderdi. Enes bin Mâlik, Abdullah bin Ca’fer Tayyar ve Saîd bin Müseyyib ve başka âlimlerden ders aldı. Babası ölünce amcası olan halife Abdülmelik onu Şam’a getirdi. Kızı Fâtıma’yı ona verdi. Kayınbabası bundan çok geçmeden sonra öldü ve yerine Ömer'in kuzeni I. Velid halife oldu.

I. Velid 706 yılında Ömer'i Medine'ye vali olarak atadı. Ömer bu görevde çok yetenekli ve çok âdil bir idareci olduğunu hemen gösterdi. Diğer Emevi valilerinin uygulamadıkları bir şekille Ömer Medine'de bir müşavirler şurası kurup bu şura üyelerini düşüncelerine önem verdiği söylenir. Valisi olduğu eyaletten başkent Şam'a giden şikayetlerin de arkası kesildiği bilinir. Medine'deki adil idareden haberdar olanlar, özellikle Irak'ın valisi olan Haccac bin Yusuf'un şiddetli ve gayriadil idaresinden hoşnutsuz olanlar, Medine'ye göçe başladılar. Bu durum Irak valisinin hoşuna gitmedi ve halife olan I. Velid'e Ömer'i Medine'den alması için baskı yapmaya başladı. I. Velid bu baskılara karşı koyamadı ve Ömer'i 712 yılında Medine valiliğinden geri aldı. Ama bu sırada Ömer'in ünü bütün Müslüman Emevi ülkesine yayılmıştı.

Ömer Velidin geri kalan halifeliği sırasında ve onu takip eden Süleymanın halifeliği sırasında hep Medine'de yaşadı. Süleyman bin Abdülmelik kendinin yerine geçecek bir halife namizeti ararken, kendi öz kardeşleri yerine, kendisine çok hürmet ettiği Ömer bin Abdülaziz'i seçti. Ömer onu bu kararında caydırmak istediyse de başarılı olamadı ve 717de Süleyman öldüğü zaman istemediği bir şekilde, Ömer Emevi Halifesi oldu.

Halifelik dönemi

717de Süleyman Mesleme bin Abdülmelik komutasında bir Emevi ordusunu ve donanmasını Konstantinopolisi (İstanbulu) fethetmek için göndermişti. Bu Konstantinopolis'in ikinci Arap Kuşatması da Araplar için başarılı olmamış ve çok uzun sürmesi dolayısıyla ordunun beraberlerinde taşıdıkları ve İstanbul şehri etrafında bulunan kırsal sektörden bulup topladıkları iaşe ve hayvan yemi yetişmemiştir. Bu nedenle Arap ordusu hem açlıktan hem de yem bulamadıkları için atlarını kesip yemek zorunda kalmışlardı. O yıl halife olan Ömer, Mesleme'ye Konstantinopolis kuşatmasıni kaldırıp bütün askerlerini Suriye'ye geri getirmesi emrini verdi ve bu orduya geri dönmek için acele iaşe gönderdi. Mesleme Şam'a döndüğünde halife karşısına bütün ordusuyla çıkmak isteyince Ömer bunu reddetti ve onu görmedi. İkinci defa Mesleme sadece 2000 kişi eşliğiyle geldi ve bu sefer de Ömer'in huzuruna çıkartılmadı. Üçüncü defa Mesleme tek başına olarak geldiğinde Ömer'in huzuruna kabul edildi.[3]

O yıl Haccac'ın ölümü valisi olduğu eyalette yaşayan ve onun zulmünü çekmiş olanlar çok büyük sayıda kişi için sanki bağımsızlık kazanıyorlarmış gibi sanki kafesin kapısını açıp serbest bırakılmışlar hissini oluşturdu.

Yezid bin Muhalleb Süleyman bin Abdülmelik tarafından Horasan'a vali tayin edilmişti. Onun valiliği sırasında yeresinden birçok şikayet Şam'a aktarılmışdı ama Süleyman bunlarla uğraşamadan öldü. Ömer halifeliği alıralmaz Yezid bin Muhalleb 'e bir mektup yazarak ondan sadakat yemini yapmasını istedi. Bunun için yerine maiyetinden uygun birini Horasan'a vali yardımcısı olarak bırakarak Şam'a gelmesini emretti. Yezid Horasan'ı kendi oğlu Mukhallad'ın idaresine bırakarak yola çıktı ve Dicle üzerinde Vasıt'dan Basra'ya gemiyle geldi. Şam'a varınca tutuklandı. Tutuklu olarak Ömer'in huzuruna getirildi. Yezid Gürgan'da askeri seferler yapmakta iken İslam hukukuna uymayan şekilde ganimet toplamakla suçlanmaktaydı. Ömer 718de Cerrah el Hakemi'yi Horasan valisi tayin etti. Makkalad babasının tutuklu olduğu haberini alınca hızla Şama gelip Ömer'in huzuruna çıktı ama bu görüşmeden birkaç gün sonra Mukhallad hastalandı ve öldü. Yezid bin Muhallab hapis tutulmaya devam edildi; ancak 720de Ömerin vefatından sonra hapis edildiği zindandan kaçmayı başardı.

Ömer bu işi görevlerini kötüye kullanan eyalet valilerine bir misal teşkil etmesi için uygulamıştı. Haklarında Şam'a şikayetler gelen birkaç diğer valiyi de görevlerinden aldı. Bunlar arasında gerekenden çok vergi geliri topladığı tespit edilen Horasan'a Ömer'in kendisinin vali tayin ettiği Cerrah El Hakemi'de bulunuyordu.[3]

Tabari tarihine göre Ömer, İbn Hatim komutanlığında bir Arap ordusunu Azerbaycan'ı istilaya başlayan Hazar Türklerini geri püskürtmek için gönderdi.[4] Ölmeden hemen önce Hariciler isyanı tehlikesiyle karşılaştı ve karşılıklı müzakereleri silahlı isyan bastırmaya tercih ederek iki Harici temsilcisi ile şahsen görüşmelere başladı.[3]

719da ileride ilk Abbasi halifesi olarak Emevileri halifelikten uzaklaştıracak olan As-Seffah'ın babası Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbâs Emeviler aleyhine yörel propaganda kampanyasını uygulamaya başladı.[3]

Ölümü

Halkın her tabakasına karşı yakın tutumu ve özellikle fakirler ve alt tabakadaki halka yararlı reformlar uygulaması Emevi başkentindeki üst tabakayı çok kızdırmakta ve onların düşmanlığını çekmekte idi. Sonunda Ömer'in bir kölesini kandırarak onun yemeğine zehir koydurmayı ve onu ölümcül olarak zehirlemeyi başardılar. Ömer ölüm yatağında bu komployu öğrendi ve zehiri kendine veren köleyi affetti. Ama komployu hazırlıyan diğer kişileri yakalatarak İslam hukukuna göre öldürmeye azmettirme suçundan dolayı ödemeleri gerekli olan yüksek ceza-î tazminatları toplattırdı ve bu meblağları devlet hazinesine verdi. Olasılıkla 10 Şubat 720de (Hicri 101?) daha 40 yaşlarında iken Halep'de öldü.[3] Yerine halife olarak kuzeni II. Yezid geçti.

Yaşayış biçimi

Beyaz, ince ve nâzik yüzlü, zâıf, güzel, sakallı, tatlı ve sevimli idi. Biniciliğe çok meraklıydı.

Emevi halifeleri arasında Velid bina inşa edici ve sanatkar ruhlu bir hükümdar; Süleyman haremine ve kadınlara düşkünlüğü ile ünlü idi; onları takip eden Ömer ise çok dindar ve lüks yaşamadan hiç hoşlanmayan bir halife olarak ün aldı. Sarayını Süleyman'ın ailesine bırakıp, mütevazi bir evde yaşamaya başladı. Giysileri o kadar basit keten ve pamuktandı ve o kadar süsten noksandı ki görenler kendini bir uşak sayabilirlerdi. Karısını haremde ziyarete gelen bir misafir kadının halife karısının yakınında bahçenin duvarını tamir eden yamalı elbiseli ve uşak kılıklı bir erkeğin bulunmasına sinirlenip halife karısını "Sen Allahtan utanmuyor musun? Nasıl olup da bu amele yanında örtünmeden durabiliyorsun?" diye azarlamış olduğunun; ama bu amele gibi çalışan kişinin Halifenin kendisi olduğunu öğrenince çok utandığının hikâyesini tarihler yazmıştır.

Gerçekten dürüstlüğü ve cömertliği hakkında söylenen hikâyeler de zamanımıza kadar gelmiştir. Emevi idarecilerinin el koydukları arazileri fakir çiftçiye dağıtmış ve bu nedenle bu toprakları tapu almadan kullanan üst tabakanın kızgısına hedef olmuştur. Bir rüşvet olarak kabul edilebilir diye nadiren hediye kabul ederdi. Bir halife kızı, diğer halifenin kızkardeşi ve son olarak kocası halife olan, karısının mücevheverden takılarını devlet hazinesine bağışlamasını telkin etmiştir. Şeriat kurallarının daha katıca uygulanması için tedbir aldırmıştır.

Şam'da Büyük Emevi Cami içinde bulunan ve caminin eski katedral olma zamanından kalmış ve çiçekli bahçeleri tasvir eden mücehveratlı mozaikleri kırdırıp kaldırtmak üzere iken, bu mozaikların Bizans imparatorlarını gıpta ettirdiğini duyunca bu kararından vazgeçmiştir.

Muâviye’nin vefâtından sonra, Emevi idaresindeki ülkelerde Cuma hutbelerinde Dördüncü Halife Ali bin Ebu Talib'e la’net okumak âdet olmuştu. Bu gelenek Müslim bin Haccac tarafından toplanan Sahih-i Müslim hadislerinde bulunmakta ve açıklanmakta idi. Şiiler tarafından yazılan tarihlerde bu lanetleme devamlı olarak Sünni adetlerinden şikayet konusu olarak geçmektedir. Ömer halife olunca, bu âdeti kaldırdı.[1] Ömer Cuma hutbesinden bu laneti kaldırdı ve yerine Kuran'dan belirlenen bir ayetin okunması kararı aldı. Hatta Ehli–Beyt imamı İmam Muhammed Bakır'a Fatıma evlatlarına hakları olduğu için Fedek arazisini geri vermişdir. Bu haraketleri Emevi saray mensupları tarafından çok fena olarak karşılandı, ama Ömer bu kararını inatla değiştirmedi.

Şam'da kadın ve erkeklerin birlikte gittikleri içkili yerleri ve hamamları kapattırdı.

İslam dinini kabul ettikten sonra bile daha önce bir zımmi oldukları bahanesiye birçok yeni din değiştirmiş Müslüman'dan cizye vergisi alınmaktaydı. Ömer İslam'ı kabul etmiş olan kimseden cizye vergisi alınmaması hakkında bir yasa çıkarttı.

Dipnotlar

  1. 1 2 İngilizce Wikepedia Umar ibn AbdulAziz maddesi
  2. "ʿUmar II". britannica.com. http://global.britannica.com/EBchecked/topic/613678/Umar-II. Erişim tarihi: 26 Şubat 2014.
  3. 1 2 3 4 5 6 Muhammad ibn Jarir al-Tabari (ed. Ehsan Yar-Shater çev. David Stephan Powers)(1989-2007) The History of al-Ţabarī 40 Cilt, Albany: State University of New York Press ISBN 0-88706-563-5 (Cilt 24) (İngilizce)
  4. Cilt. 24 say.74–75)

Dış kaynaklar

II. Ömer
Resmî unvanlar
Önce gelen
Süleyman
Emevî Halifesi
717 - 720
Sonra gelen
II. Yezid
Önce gelen
Hişām bin İsmā`īl el-Mahzūmī
Medine Valisi
706 - 712
Sonra gelen
Halid bin Abdullah
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/18/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.