Saliha Dilaşub Sultan

Saliha Dilaşub Valide Sultan

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın mezarı Süleymaniye Camii'deki Kanuni Sultan Süleyman türbesi içerisinde oğlu II. Süleyman'ın yanındadır.
Doğum (?)[1]
1627
(?)
Ölüm 4 Aralık 1689 (62 yaşında)[2]
İstanbul, Osmanlı Devleti
Defin yeri Süleymaniye Camii, İstanbul
Evlilik(ler) Osmanlı padişahı İbrahim
Çocuk(lar) II. Süleyman

Saliha Dilâşub Valide Sultan (1627-4 Aralık 1689[2]) Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide Sultan'ı, padişah II. Süleyman'ın annesi ve Sultan İbrahim'in eşiydi.

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın kocası Osmanlı padişahı I. İbrahim.

Yaşamı

Saraya ne zaman alındığı ve milliyeti kesin olarak bilinmemekle birlikte,[3] bazı kaynaklara göre adının Katerina olduğu ve Sırp asıllı olduğu tahmin edilmektedir.[4] I. İbrahim'in 1641'de evlendiği ikinci eşidir. II. Süleyman, Ümmügülsüm Sultan ile Ayşe Sultan’ın annesi ve Üçüncü Haseki olduğu öne sürülmüştür.[4] Sultan İbrahim tahttan indirildikten sonra eski saraya yollanmış hayatının büyük çoğunluğu orada geçirmiştir. Oğlu II. Süleyman'ın 8 Kasım 1687 tarihinde tahta çıkması üzerine, Sâliha Dil-Âşûb Sultan, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'da çok masraflı ve uzun sürecek olan Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşlarına giriştiği bir dönemde Valide Sultan oldu.

Valide Sultanlığı

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın oğlu, II. Süleyman.

Osmanlı Devleti, İkinci Mohaç Muharebesi'nde aldığı ağır yenilginin ardından derin bir krize girmiş ve askerler arasında isyanlar çıkmıştı. Baş komutan ve sadrazam olan Sarı Süleyman Paşa kendi askerleri tarafından öldürüleceği endişesiyle ordunun komutasını terk etmiş ve önce Belgrad'a ardından da İstanbul'a doğru kaçmaya başlamıştı. Ordunun aldığı ağır yenilginin haberinin Eylûl ayı başlarında İstanbul'da öğrenilmesi üzerine, 18 Eylûl 1687 tarihinde IV. Mehmed tarafından Köprülü Damadı Abaza Siyavuş Paşa yeni sadrazam tâyin edildi. Kendisi ordunun komutasını ele alamadan Osmanlı Ordusu darmadağan olmuş, Yeniçeriler ve Sipahiler başları bozuk bir halde İstanbul'a dönmeye başlamışlardı. Gelişen bu hadiseler üzerine 18 Eylûl 1687 Sarı Süleyman Paşa idam edildi. İstanbul Boğazlar Komutanı "Köprülü Fazıl Mustafa Paşa", IV. Mehmed tarafından Baş-Vezir Naibi olarak atandı. Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın ordudaki komutanlarla ve yüksek rütbeli devlet erkânı ile yaptığı görüşmeler neticesinde IV. Mehmed'in tahtı terketmesinin böyle bir durumda yapılacak en hayırlı iş olduğu soncuna varıldı. Komutanlar ve diğer devlet erkânı ile yapılan görüşmelerin özeti padişaha sunuldu. Padişah Avcı Mehmet durumu serin kanlılıkla karşıladı ve tahttan inerek yerine küçük kardeşi Sâliha Dil-Âşûb Sultan'ın oğlu Süleyman'ın padişah olmasına rıza gösterdi. Bu yeni gelişmelerden sonra II. Süleyman'ın tahta çıkması üzerine, yıllarca Eski Saray'da yaşamış olan Haseki Sâliha Dil-Âşûb Sultan da Valide Sultan olarak Topkapı Sarayı'na geri döndü.

Döneminde cereyan eden önemli hadiseler

Anadolu Sekban Ocağı Sekbanbaşısı Ermeni asıllı Yeğen Osman Ağa[5] ile Yeniçeriler tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bu darbenin hemen ardından birbirlerine karşı husumet besleyen bu iki ocağın aralarında anlaşamamaları üzerine tekrar bazı isyânlar baş gösterdi.[6] Bu dönemde Rumeli Beylerbeyi olan Yeğen Osman Paşa, yeni yönetime karşı ayaklanarak Osmanlı Hükümeti'nin baş düşmanı haline geldiler.

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın defnedildiği yer olan İstanbul Süleymaniye Camii'nin girişi.

Öte taraftan, yeni sadrazam Köprülü Damadı Abaza Siyavuş Paşa baş vezir olarak başarılı olamamıştı. İstanbul'un çevresinde kamp kuran askerleri denetimi altına almayı başaramadı. Askerler kendilerine cülus bahşişi ödenmesini talep ettiler. Oysa hazine bu ödemeyi yapabilecek durumda değildi. Bu nedenle askerler şehirde bir takım huzursuzluklara sebebiyet verdiler. Her ne kadar Köprülü Damadı Abaza Siyavuş Paşa askerin sadrazam olarak ilk tercihiyse de, yavaş yavaş kendisinden ve kayın biraderi olan Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'dan soğumaya başladılar. Neticede 23 Şubat 1688 tarihinde yeniçeriler Siyavuş Paşa'nın evini basarak kendisini öldürdüler. Bu gelişmeler üzerine, önce bir haftalık kısa bir süre için baş vezir vekili tâyin edilen Ayaşlı Nişancı İsmail Paşa, 2 Mart 1688 tarihinde Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın oğlu padişah II. Süleyman tarafından yeni sadrazam olarak göreve atandı. Bununla beraber başta yolsuzluklar olmak üzere bir çok meseleler ile uğraşmak zorunda kalan Nişancı İsmail Paşa'nın bu makamda fazla uzun süre kalması mümkün olmadı. Baş düşmanı kendisinden evvel baş vezirlik görevinde bulunan Abaza Siyavuş Paşa'nın kayın biraderi ve gelecekte vezîr-i âzam olacak olan Köprülü Fazıl Mustafa Paşa idi. Nitekim, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın yoğun çabaları sonunda 2 Mayıs 1688 tarihinde Nişancı İsmail Paşa sadrazamlıktan azledilerek yerine 30 Mayıs 1688 tarihinde Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa vezîr-i âzam olarak atandı.[7] Yeni sadrazam atanan Bekri Mustafa Paşa çözüm bekleyen pek çetin meseleler ile karşı karşıyaydı. Bu meselelerin en önemlisi de IV. Mehmed'i tahtından indiren darbecilerin hâlâ cezalandırılamamış olmalarıydı.

Bu hadiseler vuku bulurken çoğu Anadolu'dan olmak üzere huzursuz olan sekbanların tamamı Yeğen Osman Paşa'nın etrafında toplandılar. Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın oğlu padişahın kendisine Temeşvar Seraskerliği teklifini dahi kabul etmeyen Yeğen Osman Paşa'ya Bosna Sancağı, amcasına da Hersek Sancak Beyliği verildi. Bunlarla da tatmin olmayan Yeğen Osman Paşa'nın askerleri Rumeli, Yunanistan ve Sırbistan'da kendi yönetimlerindeki toprakları yağmalamaya devam ettiler. Kimi kaynaklara göre Yeğen Osman, Osmanlı Hazinesi'nden de daha zengin hale gelmişti.[8] 1688 yılında Yeğen Osman'ın askerleri Sırbistan'da Gračanica Manastırı'nda saklanan Pećka patrijaršija Hazinesi'ni de yağmaladılar.[9][10] Katolik piskopos Pjetër Bogdani'nin yazdığı bir mektuba göre Yeğen Osman, Peć Başpiskoposu ve Sırp Patriği olan Arsenije Čarnojević'i Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan SırplarOsmanlılar'a karşı ayaklanmaya teşvik maksadıyla para aldığı gerekçesi ile kafasını kesmekle tehdit etmişti. İşte böyle bir ortamda, yeni padişah Yeğen Osman'ı yola getirebilmek amacıyla onu Belgrad Valiliği'ne atadı.[11] Gelgelelim, bu atama Yeğen Osman'ı Macaristan Serdarı Hasan Paşa'nın emri altına soktuğundan dolayı bir hâyli kızdırdı. Macaristan Serdarı Hasan Paşa'dan emir almayı red ederek Belgrad'a giden Yeğen Osman, Hasan Paşa'nın Vračar Tepesi'ndeki karargahını bastı ve kendisini hapsetti.[12][13]

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın oğlu II. Süleyman, Rijeka-Trsat Kalesi'ne girerken.
Belgrad Kuşatması

1688 tarihinde Kutsal Roma Cermen İmparatoru Leopold Yeğen Osman'a bir mektup göndererek kendisine Osmanlılar'ın tarafını bırakarak Eflak karşılığında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun tarafına geçmesini teklif etti.[12] Yeğen Osman'ın Slavonya ile Bosna-Hersek'in tamamı talep etmesi üzerine bir antlaşma sağlanamadı.[14] Avusturyalılar ile Yeğen Osman arasındaki mücaleleler ilerledikçe, Yeğen de neticede kendi askerlerinin sayıca az olduğunu fark ederek Semendire Sancağı'na doğru geri çekilmeye başladı.[15] Burada iki gece geçirdikten sonra Smederevska Palanka üzerinden Niş'e geçti.[16] Niş'ten Bâb-ı Âli'ye eğer kendisine On gün içerisinde askerî ve mâlî yardım gönerilmezse Belgrad'ın düşeceği haberini yolladı. Bu haber üzerine Bâb-ı Âli kendisine 120 çuval altın göndererek, Rumeli'de yaşayan Müslümanları Semendire Sancağı'ndaki âsiler ile mücadele etmek üzere harekete geçirtti.[17]

Yeğen Osman Paşa'nın sonu

Daha sonra Baş Vezir olmaya kalkışan Yeğen Osman Paşa'nın bu ihtirası Osmanlı Hükümeti'ni her ne kadar kızdırdıysa da, Yeğen Osman'ı daha da güçlendirmekten çekindikleri için ona karşı bir operasyon düzenlemekten çekindiler. Bununla beraber Edirne'de toplanan bir savaş konseyinde Osmanlı Devleti'nin bir vassalı ve Kırım Hanı olan I. Selim Giray Bâb-ı Âli'ye bir çağrı yaparak, Yeğen Osman'ı idama mahkûm etmeye davet etti.[18]

Bu hadise meydana gediğinde sadrazam Bekri Mustafa Paşa sekban birliklerini yasa dışı ilân etti. Dağılmayı red eden sekban birliklerini idam cezasına çarptıtmakla tehdit etti. Böylece yeni bir iç savaş başlamış oluyordu.[6] Önce sekbanlar bir üstünlük sağladılarsa da Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa yeniçerlerin yardımıyla âsileri yenmeyi başardı. Tarihçi Nicolae Iorga'ya göre, âsilerle Bekri Mustafa Paşa'nın askerleri arasında vuku bulan çarpışmalarda 6,000 kişi hâyatlarını kaybetti.[19] Bu yeni gelişmeler üzerine Osmanlı Hükümeti evvelki kararından ani bir dönüş yaparak, Yeğen Osman Paşa'nın yakalanıp infaz edilmesini kararlaştırdı. Yeğen Osman, 1689 yılının Mart ayının sonlarında yakalanarak idam edildi.[6]

Ölümü

Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun ilerleyen orduları önünde pek büyük başarılar kaydedemeyen Bekri Mustafa Paşa'nın 7 Kasım 1689 tarihinde vezîr-i âzamlıktan azledilerek yerine 10 Kasım 1689'da Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın sadrazam olarak atanmasının hemen akabinde hastalanan Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan 4 Aralık 1689 tarihinde vefat etti.

Sâliha Dil-Âşûb Valide Sultan'ın defnedildiği yer Süleymaniye Camii'ndeki Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesidir

Oğlu Süleyman'ın 22 Haziran 1691 tarihinde vefâtı üzerine II. Ahmed padişah oldu. Gelgelelim II. Ahmed'in annesi Hatice Muazzez Sultan 12 Eylül 1687 tarihinde henüz Sâliha Dil-Âşûb Sultan Valide Sultan dahi olmadan İki ay evvel vefât etmiş olduğundan, 6 Şubat 1695 tarihinde II. Mustafa padişah olana dek valide sultanlık mâkamı da Beş yıl İki ay kadar bir süreliğine boş kalmış oluyordu. Bu makam 6 Şubat 1695 tarihinde II. Mustafa'nın padişah olmasıyla Mâh-Pâre Ümmetullah Râbi’a Gül-Nûş Valide Sultan tarafından dolduruldu.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Sakaoğlu, Necdet. Bu Mülkün Kadın Sultanları. s. 253
  2. 1 2 E.J. Brill's First Encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Martijn Theodoor Houtsma, 1987
  3. Sakaoğlu, Necdet. Bu Mülkün Kadın Sultanları. s. 253.
  4. 1 2 The Imperial House of Osman - 6
  5. Somel, Selcuk Aksin (2010). The A to Z of the Ottoman Empire. Rowman & Littlefield. s. 53. ISBN 978-0-8108-7579-1. http://books.google.com/books?id=tBoyoNNKh78C&pg=PA53.
  6. 1 2 3 Halil İnalcık; Donald Quataert (1997-04-28). An Economic and Social History of the Ottoman Empire. Cambridge University Press. s. 419. ISBN 978-0-521-57455-6. http://books.google.com/books?id=c00jmTrjzAoC&pg=PA419. Erişim tarihi: 2013-06-07.
  7. Ayhan Buz, Osmanlı Sadrazamları, Neden Kitap, İstanbul, 2009, ISBN 978-975-254-278-5
  8. Umetnosti, Srpska akademija nauka i (1950)
  9. Stanojević 1976, s. 96.
  10. Samardžić 1981, s. 544.
  11. Wilson, Peter (1 November 2002). German Armies: War and German Society, 1648-1806. Routledge. s. 363. ISBN 978-1-135-37053-4. http://books.google.com/books?id=u_WNAgAAQBAJ&pg=PA363. "To bring him to heel, the new sultan made Jegen governor of Belgrade early in 1688."
  12. 1 2 Recueil d'études orientales. Akademija. 1992.
  13. Institute (1992). Posebna izdanja. Istorijski institut u Beogradu.
  14. Radonić, Jovan (1955). Durad II Branković.
  15. Paunović, Marinko (1968). Beograd: večiti grad. N.U. "Svetozar Marković.
  16. Stanojević, Gligor (1976). Srbija u vreme bečkog rata: 1683-1699.
  17. Milić, Danica (1983). Istorija Niša: Od najstarijih vremena do oslobođenja od Turaka 1878.
  18. Yaşar Yüce-Ali Sevim (1991). Türkiye Tarihi Vol III. Istanbul: İAKDTYKTTK Yayınları. pp. 205–206.
  19. Jorga, Nicolae, Geschichte des Osmanischen Reiches Vol IV, Türkçe Tercümesi: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınaları, İstanbul, 2009, ISBN 975-6480-18-1, s. 199

Başvuru kitapları

Önce gelen:
Turhan Hatice Sultan
Valide Sultan
8 Kasım 1687 - 4 Aralık 1689
Sonra gelen:
Emetullah Rabia Gülnuş Sultan
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.