Altay dilleri

Altay
Coğrafi
dağılım:
Doğu, Kuzey, Orta, Batı Asya ve Doğu Avrupa
Sınıflandırma: Altay
Alt bölümler:
Tunguz
Kore
Japon (tartışmalı)
ISO 639-2: tut

Altay dillerinin Avrasya üzerinde yayılımı.

  Korece
  Aynu dili
Altay, Türk ve Ural dilleri haritası

Altay dilleri Avrupa'dan, Orta Doğu'ya ve Orta Asya'dan Uzak Doğu'ya kadar uzanan büyük bir coğrafyada konuşulan dilleri kapsayan bir dil ailesidir. Altay dillerinde Türk dilleri, Moğol, Tunguz, Japon ve Kore dilleri bulunur.

Kimi dil bilimcilerce Estonca, Fince ve Macarca gibi Ural dillerinin de bir Ural-Altay dil ailesinin parçası olarak bahsi geçen Altay dillerinin uzaktan akrabaları olduğu savunulmaktaysa da,[1] bu görüş Dünya dil bilimcileri tarafından genel kabul görmemiştir.

Türk dilleri, ve dolayısıyla bugünkü Türkçe, çok uzaktan da olsa, Moğolca, Japonca, Macarca, Fince gibi diller ile de bağlantılıdır. Ne var ki, bu gibi bağlantıları kurmaya yarayan benzerlikler, acaba ortak bir dilden gelme sonucu mudur?Yoksa yakın bölgelerde bir zamanlar birlikte oturmuş olmanın yarattığı dil alışverişlerinin yansıması mıdır? Bu noktaların tartışılması, Türkbilimciler arasında onyıllardır sürüp gitmektedir.[2]

Altay Dağları bu dil ailesine adını vermiştir.

Ortak özellikleri

  1. Bu gruptaki dillerin hepsi yapı yönüyle eklemeli dildir.
  2. Ön ekler (artikeller) yoktur.
  3. Kelime türetme ve çekim son eklerle yapılırken köklerde değişme olmaz. Eklerdeki zenginlik ve çeşitlilik dikkat çekicidir.
  4. Söz diziminde yardımcı unsurlar (tamlayanlar, belirtenler) önce, asıl unsurlar (tamlananlar, belirtilenler) sonra gelir: insanlık hâli, sözün doğrusu. Mustafa, türkü söylerken kendinden geçiyordu. Sıfatlar isimlerden önce kullanılır: yeşil ördek, anlayışlı öğrenci, kahraman ordu. Sayı bildiren kelimelerden sonra çokluk eki kullanılmaz:, beş kardeş, üç kafadar, bin konut. Cümleler, cümleyi oluşturan unsurların ilgisi bakımından, gelişmekte olan düşüncelerin akla geliş sırasına göre değil, tamamlanmış bir düşüncenin düzenli bir hiyerarşisi şeklinde kurulur.
  5. Bu dillerde gramatik cinsiyet yoktur. Bu sebeple cümlelerde cinsiyet farkından kaynaklanan değişiklik yapılmaz: Müdür – müdire, memur – memure, Hâlit – Hâlide; he – she gibi.
  6. Soru eki vardır.
  7. Aynı şekilden kaynaklandığı saptanan ortak ekler vardır. Türkçe ile Moğolca arasında bu ortaklık daha belirgindir.
  8. Altay dilleri ses özeliklerine göre karşılaştırıldığı zaman birtakım ortaklıklar görülmektedir. Bunlardan en belirgin olanı, ünlü uyumudur. Kelime başında l, r ve ñ ünsüzlerinin bulunmaması diğer bir ortaklıktır.

Diller

Altay dil ailesinin kolları şöyledir:

Türk dilleri ve Moğol dillerinin ayrılışı tezi

Çok desteklenen tezlerden birisi Türkçenin Moğol dilleriyle yakından ilişkisi olduğudur. İki dildeki sözcüklerin ve gramerin birbirine yakınlığı bu iki dilin Altay Dil Ailesine birlikte alınmasını sağlamıştır. Tarihsel açıdan da Türk ve Moğolların birbirlerine yakınlığı göz önüne alındığında iki dilin birbirine benzer olması kaçınılmazdır. Fakat, Altay Dil Ailesinin tanınmasına karşı çıkan dil bilimcileri de, savunanlar kadar çoktur. Bu dil bilimciler Türkçe ve Moğolca'nın benzerliğinin tarih boyunca birlikte yaşama ve birbirini etkileme sonucu olduğunu savunmaktadılar.[3][4][5]

Türkiye Türkçesi Kazakça KırgızcaMoğolca
y j c c
ışık < yışıkjarıkcarıkcula
yakışmakjarasuvcarocoqı-
yalamakjalavjalbarınuvcalbarucalbarı-
yaymakjayuvcayucada-
yarımjartıcarımcağurma
yasak
-
-
casag
yazmakjazuvcazucıru-
Türkiye Türkçesi Kazakça KırgızcaMoğolca
y j c c
yeğenjiyenece-cige
yelejalcalcalağa
yığmakjıyuvcıyucoğu-
yıljılcılcıl
yoğurmak
-
curucığura-
yoljolcolcol
yolmakjuluvculûculğa-
yular
-
-
cıluğa
yürek jürekcürökcirüke
yürümek jürüvcürücorı-
yüzmek jüzüvsüzücisü

Moğolcadaki n sesleri Türkçede karşılığı c'dir ve yukardaki tabloda "yazmak" örneğinde de gördüğümüz gibi r seslerinin de z'dir , örnek:

Türkiye Türkçesi Kazakça KırgızcaMoğolca
yjascnasu
yılışık jağınğancasakernılçağay
yosun
-
-
nogugan < *nogusun
yumruk ( < *yum-duruk )jumırık
-
nıdurğa
yüz jüzcüznigur
azazazaray
kazmak kazuvkazuqaru-
kuzu kozıkozuqurağa
zmak zdavzılıprı-
özözözör

Bu r -> z değişimi Türkçenin içinde de birçok sözcükde gerçekleşmiştir. Örneğin "göz" kelimesi "görmek"ten türemiştir.

Tabii ki bundan ötürü Türkçe ve Moğolca arasında bin yıllardır büyük ses değişimine uğramamış kelimeler de mevcuttur.

Moğolca ve Türkçe arası göze çarpan gramer benzerlikler yoğundur, bu sadece cümle kuruluşunun benzerliğinle bitmiyor, birçok Türkçeden tanıdık ekler de kullanılır. Örnekler:

Türkiye Türkçesi Moğolca
davarmal
davar-ınmal-iin
davar-damal-d
davar-ımal-iig

Türkçe ve Moğolca arası zamir benzerlikleri:

Türkiye Türkçesi Kazakça KırgızcaUygurcaMoğolca
ben menmenmenbi
biz bizşi-begebizbid

Büküm hâlde:

Türkiye Türkçesi Moğolca
ben-i namaig

Türk Dilleri ve Japoncanın Birbirinden Ayrılışı Tezi

Bugün hâlen daha Japoncanın bir Altay dili olduğu Moğolca ve diğer Türk dilleri gibi kesinlik kazanmamıştır. Bâzı dil bilimcilere göre Japonca, Korecenin en eski lehçesinden türemiştir; ancak ağır basan görüş Altay kökenli olduğudur. İki dil grubu arasında ekler, takılar, eylemler, çekimleri, tümce yapısı ve söz diziminde birebir koşutluk görüӀür.

Türkçe Japonca
Kyotonun Kyotono (京都の)
Ankara'ya gitti Ankara e itta (アンカラへいった)
imiş imas (います)
kara kıray (暗い)
alaca akasa (赤さ)
içi ıçi (内)
kırar kirerı (きれる)
sonra da sore de (それで)
ada ada (島)
yukarı agarı (上がる)
giy gi (着)
gelip yapıp açıp gitti kite yatte akete itta (きてやってあけていった)
taksi-de takışi-de (タクシで)
ne-dir ki ? nan desı ka ? (何ですか?)
yemez tabenay (食べない)
su mizı (水)
iyi ii (良い)

[6]

Ayrıca bakınız

Notlar

A.   Japonca ve Korecenin Altay dilleri oluşu konusunda bilimsel camiada günümüzde de bazı ihtilaflar vardır. Birçok çalışmada bu iki dilin Altay dilleri ile ortaklıkları gösterilmiş olsa da, bazı çalışmalarda henüz tam kabul görmediği belirtilmelidir.

Kaynakça

  1. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Basım-Yayım-Tanıtım, İstanbul 2002, s.9.
  2. Özcan,BAŞKAN,"TÜRK DİLİ GEÇMİŞİ",Türkoloji Makaleleri
  3. Gerard Clauson, "Altay dillerinin leksikoistatistiksel bir değerlendirmesi." s.174
  4. Clauson, Sir Gerard, "The case against the Altaic Theory." Central Asiatic Journal. 2. 1956. s.181-187
  5. Gronbech ve Krueger, "Central Asiatic Journal:Introduction to Classical (Literary) Mongolian." (2. cilt, 1956 s.76.) "Türk, Moğol ve Tunguz dillerinin varsayılan genetik akrabalıkları asla ispat edilemez."
  6. Oktay Sinanoğlu, Bye Bye Türkçe, s. 228-249.
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/7/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.