Arslantepe Höyüğü
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Arslantepe Höyüğü |
il: | Malatya |
İlçe: | Battalgazi |
Köy: | |
Türü: | Höyük |
Tescil durumu: | Tescilli |
Tescil No ve derece: | 191 / 1;2 |
Tescil tarihi: | 20.01.1989 |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Koordinatlar: 38°22′55″K 38°21′40″D / 38.38194°K 38.36111°D Arslantepe Höyüğü[not 1], Malatya'nın 7 km. kuzeydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Türkiye’deki en büyük höyüklerden biridir.[1] Höyük, Fırat üzerindeki Karakaya Baraj Gölü’nün batısındadır. Otuz metre yükseklikteki höyük MÖ 5 bin yıllarından MS 11. Yüzyıla kadar iskan edilmiştir. Bölge MS 5. ve 6. Yüzyıllarda bir Roma köyü olarak, daha sonra da Bizans nekropolü olarak kullanılmıştır.[2] Yerleşim alanı 200 x 120 metre boyutlarındadır.[3]
Kazılar
Bölgedeki kazılar Louis Delaporte başkanlığında bir Fransız ekip tarafından 1932 yılında başlanmış,[1][4][5][6], 1933 özellikle Geç Hitit devri tabakalarında yapılmıştır. Bölgede kazı yapılmasındaki amaç, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşü ardından bölgede kurulan krallıklardan birinin başkentine ulaşmaktı. Kazılarda bulunan iki aslan ve bir kral heykeli Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Daha sonra birkaç derin sondaj açılmışsa da esas düzenli kazılara 1961 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi’nden bir grup tarafından başlanmıştır. 1970'li yıllara kadar kazılar Alba Palmieri başkanlığında yürütülmüştür.[7][8] Kazılar halen Marcella Frangipane tarafından koordine edilmektedir.[9]
Bulgular
Kazılarda MÖ 3.600-3.500 yıllarından bir tapınak, MÖ 3.300-3.000 yıllarından bir saray, çok sayıda mühür ve ustalıkla yapılmış madeni eşyalar bulunmuştur. Tüm bu buluntular o tarihlerde yerleşimin, aristokratik siyasi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu göstermektedir.[2] Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen eserler dışındaki buluntular Arslantepe Açık Hava Müzesi’nde sergilenmektedir.[10] Mühürler, yerleşimin bir ticari merkez olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.[11]
Yerleşim, iskan edildiği süre boyunca su kaynakları bol fakat Fırat taşkın sahasının dışında kalmaktaydı. Bu sayede tarım için çok uygun topraklara sahip olan yerleşim, yerel bir hakim sınıf tarafından yönetilmekteydi. Bu hakim sınıf hem politik, hem ekonomik hem de dini erki elinde tutuyordu.[2] Bu haliyle Anadolu’daki ilk şehir devleti olma özelliği taşımaktadır.[1]
MÖ 4. bin yılın sonlarında kerpiç anıtsal yapıların yer aldığı geniş bir kentsel alan höyüğün güney batı yamacına yayılmıştır. Bu anıtsal yapılarda çok sayıda mühür bulunması bu yapı kompleksinin yönetsel bir merkez olduğunu göstermektedir. Mühürler muhtemelen çeşitli malların depolanması ve nakliyesi sırasında kullanılmaktaydı ve yapı kompleksi bu haliyle bir saray ekonomisi merkezi olarak görülmektedir.[2]
Saray kompleksinde ayrıca arsenikli bakır alaşımlı, gümüş kakmalı kesici-delici silahlar bulunmuştur. Sarayın yakınında bulunan ve MÖ 2.900 olarak tarihlenen mezarın bir kral mezarı olduğu düşünülmektedir. Mezarda değerli ölü hediyeleri bulunmuş olup ayrıca mezarı kapatan taş kapak üzerinde kurban edilmiş dört genç insan cesedi bulunmuştur.[2]
Geç Uruk Dönemi (MÖ 3.400-3.200 ardından yerleşimde geniş çapta yangınlar olduğu anlaşılmaktadır. Bunun ardından, farklı kültürden halkların yerleştiği kentte Doğu Anadolu-Transkafkasya kültürel etkileri hakim olmuştur. Arkeolojik çalışmalarda elde edilen çanak-çömlekler ve yerleşim düzeni bunu göstermektedir. Yeni yerleşimcilerin büyük olasılıkla yarı göçebe küçük topluluklar olduğu düşünülmektedir.
Tarih
MÖ 2.700.-2.500 yıllarında kent, Suriye-Mezopotamya kültüründen koparak özgün bir kültürel yapı geliştirmiştir. MÖ 2 binden itibaren kent, genişleyen Hitit İmparatorluğu’nun etki alanına girmiştir.[2] Hitit Kralı I. Şuppiluliuma'nın[not 3] Mittani başkenti Washukanni'ye düzenlediği seferde üs olarak kullanılmıştır. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından kurulan Geç Hitit krallıklarından biri olan Kammanu başkenti olmuştur.
Asur İmparatorluğu hükümdarı I. Tiglat-Pileser'in[not 4] saldırısı sonunda bu devlete haraç ödemek zorunda kalan bölge, II. Sargon[not 5] tarafından ele geçirilip yağmalandığı MÖ 712 yılında dek varlığını ve zenginliğin korumayı başarmıştır.[12] Bu tarihten MS 5. Yüzyıla kadar ise iskan edilmemiştir.[1]
Notlar
- ↑ <Hitit dili'nde Malidiya (Reallexikon der Assyriologie und Vorderasiatischen Archäologie, ya da Midduwa http://books.google.com.tr/books?id=XROpWC99BD0C&pg=PA101&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false, Akadça Meliddu John D. Hawkins, Corpus of Hieroglyphic Luwian Inscriptions. Vol. 1: Inscriptions of the Iron Age Walter de Gruyter, 2000- Urartu dili Melitea)
- ↑ Hurri gök ve fırtına tanrısı Tarhunzas ya da Tarhunta ile karıştırılmamalıdır.
- ↑ hükümdarlık yılları MÖ 1.344-1.322
- ↑ hükümdarlık yılları MÖ 1.115-10.77
- ↑ hükümdarlık yılları MÖ 722-705
Kaynakça
- 1 2 3 4 anadoluuygarliklari.com
- 1 2 3 4 5 6 Hüseyin Şahin, Aslantepe
- ↑ TAY Projesi
- ↑ Louis De Laporte, Malatya. La Ville et le Pays de Malatya, Review Hittites et Asian, vol. 2, no. 12, Sh.: 119-254
- ↑ Louis De Laporte, Malatya - Céramique du Hittite Recent, Review Hittites et Asian, vol. 2, no. 15, Sh.: 257-285, 1934
- ↑ Louis De Laporte, La Troisième Campagne de Fouille è Malatya, Review Hittites et Asian, vol. 5, no. 34, Sh.: 43-56, 1939
- ↑ A. Palmieri, Excavations at Arslantepe (Malatya), Anatolian Studies, vol. 31, Sh.: 101-119, 1981
- ↑ Alba Palmieri, "Arslantepe Excavations,1982," Kazi Sonuçlari Toplantisi, vol. 5, Sh.: 97-101, 1983
- ↑ Charles Allen Burney, Historical dictionary of the Hittites
- ↑ malatyakulturizm.gov
- ↑ Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
- ↑ J. D. Hawkins, Assyrians and Hittites, Iraq vol. 36, no. 1/2, Sh.: 67-83, 1974
Dış bağlantılar
Kaynaklar
- Burney, C. 1993 Arslantepe as a gateway to the highland: a note on periods VI A-VI D. In: M. Frangipane, H. Hauptmann, M. Liverani, P. Matthiae & M. Mellink (eds.), Between the Rivers and over the Mountains, Archaeologica Anatolica et Mesopotamica Alba Palmieri dedicata, Rom, 311-317.
- Frangipane, M. & Palmieri, A. 1987. Urbanisation in Perimesopotamian areas, the case of Eastern Anatolia. In: L. Manzanilla (ed.), Studies in the Neolithic and Urban revolutions, BAR Internat. Series 349, 295-318, Oxford.
- Alba Palmieri, Sertok, K. & Chernykh, E. 1993 From Arslantepe metalwork to arsenical copper technology in Eastern Anatolia. In: M. Frangipane, H. Hauptmann, M. Liverani, P. Matthiae & M. Mellink (Hrsg.), Between the Rivers and over the Mountains, Archaeologica Anatolica et Mesopotamica Alba Palmieri Dedicata, Rom, 573-599.
- Alba Palmieri 1981. Excavations at Arslantepe (Malatya). Anatolian Studies 31, 101–119, XIII–XVI.
- Alba Palmieri 1984. Excavations at Arslantepe, 1983. VI. Kazı Sonuçlari Toplantisi, 71–78. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
- Alba Palmieri 1985. Eastern Anatolia and early Mesopotamian urbanization: Remarks on changing relations. In: M. Liverani, Alba Palmieri and R. Peroni (Hrsg.), Studi di Paletnologia in Onore di Salvatore M. Puglisi. Roma: Universida di Roma La Sapienza, 191–213
|