Zamir
Örnekler |
---|
|
Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği tüm işlevleri yerine getirebilen isim soylu kelime. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi sözcükler, sıklıkla zamir olarak kullanılır. Türkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak adlandırmak hatalı olur zira pek çok isim soylu sözcük gibi zamirler de cümlede farklı görevlerde kullanılabilir:
- Şunu da satın alayım. (zamir)
- Şu ceket de hoşuma gitti. (sıfat)
Anlamlarına ve görevlerine göre zamirler
Şahıs (kişi) zamirleri
Kişi adlarının yerine kullanılan ben, sen, o, biz, siz, onlar, bunlar gibi sözcüklerdir:
- Bunu ancak ben yaparım.
- Yarın onlara da uğrayacağız.
Şahıs zamirlerinin belirtme sıfatlarından olan işaret sıfatları ile karıştırılmamaları gerekir. İşaret sıfatlarından sonra bir isim gelir ve sıfat tamlaması oluşturur. Şahıs zamirleri ise tek başına anlamlıdır.
- O, bu işe ne diyecek dersin? (şahıs zamiri)
- O çocuk seni bu hale getirdi. (işaret sıfatı)
Şahıs zamirleri bazen, vurgu amacıyla, karşıladıkları isimle birlikte kullanılır. Bu durumda yüklem, şahıs bakımından isme değil, zamire uyum sağlar:
- Biz izciler; soğuğa, yağmura ve çamura aldırmayız. (yüklemin kişisi 1. çoğul şahıs)
- İzciler; soğuğa, yağmura ve çamura aldırmazlar. (yüklemin kişisi 3. çoğul şahıs)
Dönüşlülük zamiri
Cümledeki eylemin, özne tarafından bizzat yapıldığını bildiren, vurgulayan zamirdir. Dönüşlülük zamir kendi sözcüğü ve iyelik eki almış halleridir: kendim, kendin, kendisi, kendimiz, kendiniz, kendileri. Dönüşlülük zamiri bazı kaynaklarda şahıs zamiri olarak geçer.
- Ödevlerini kendin yapmalısın.
- Herkes eder kendine, yine kendi kendine.
- Yahya Kemal, kendisi için yazılan her yazıya karşı hassastı. - Nihad Sâmi Banarlı
Kendi zamirinden sonra bir isim gelirse kelime grubu isim tamlamasına dönüşür ve kendi, "tamlayan" olur.[1]
- Ankara'ya kendi arabamla gittim.
İşaret zamirleri
Varlıkların yerini gösteren zamirlerdir. Türkçedeki başlıca işaret zamirleri bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora, burası, şurası, orası, böylesi, şöylesi ve öylesi'dir:[1]
- Şu, benim kardeşim.
- Orası çok uzak.
- Gel de böylesi ile ortaklık kur!
Genellikle yakındaki varlıklara işaret ederken bu ve bunlar; biraz uzaktaki varlıklara işaret ederken şu ve şunlar; en uzaktaki varlıklara işaret ederken o ve onlar kullanılır:
- Şunu deneyeyim, bu biraz küçük geldi.
O ve onlar zamirleri, insanlar için kullanıldığında "şahıs zamiri", diğer varlıklar için kullanıldığında "işaret zamiri" olarak adlandırılır:
- Ahmet'i soruyorsan, o yarın burada olacak. (şahıs zamiri)
- Onu en alt çekmeceye koy. (işaret zamiri)
NOT: "O" işaret zamiri özel bir ismin yerine kullanılsa dahi küçük yazılır ve ardından gelen ekler kesme işareti ile ayrılmaz:[2]
- İmparator Hirohito'nun ziyaretçileri, ona olan saygılarını göstermek için, öne doğru eğildiler.
İşaret zamirleri belirtili isim tamlamalarında tamlayan veya tamlanan olarak kullanılabilir:
- Bunun sonucuna katlanacaksın. ("bu" tamlayan)
- Öğrencinin böylesi insanı çileden çıkarır. ("böylesi" tamlanan)
Soru zamirleri
Soru yoluyla isimlerin yerini tutan zamirlerdir. Cümledeki soru anlamı soru zamirleriyle sağlanır.
- "Nereye gidiyorsun?" (Ankara'ya, okula, ona vs.)
- "Dolaptaki tatlıyı kim bitirdi?" (Nazan, teyzem vs.)
- "Hangisini giyeceksin?" (şunu, bunu, uzun kollu olanı vs.)
- "Ödülü kime verdiler?" (sana, Orhan Pamuk'a vs.)
Bazı soru zamirleri cümledeki eylemi etkilediklerinde "soru zarfı" olur:
- "Ne aval aval bakıyorsun, yesene!" (soru zarfı)
- "Yarın ne giyeceksin?" (soru zamiri)
Bazı soru sözcükleri cümledeki isimleri nitelediklerinde veya belirttiklerinde "soru sıfatı"na dönüşür:
- "Hangi kalem sana ait?" (soru sıfatı)
- "Hangisi senin?" (soru zamiri)
Soru zamirleri bir belirtili isim tamlamasında tamlayan veya tamlanan olarak kullanılabilirler:
- "Bunların hangisi sana lazım?" ("bunlar" işaret zamiri ve tamlayan, "hangisi" soru zamiri ve tamlanandır)
- "O çocuk babanın nesi oluyor?" (tamlanan)
- "Kimlerin kalbi daha sağlıklı, belli olacak." (tamlayan)
Belgisiz zamirler
Cümlede varlıkları isim, sayı, miktar ve ölçü yönünden belli belirsiz karşılayan zamirlere belgisiz zamir denir: Hepsi, kimse, tümü, herkes, hepimiz, kimisi, kimileri, kimi, biri, birisi, birileri, birkaçı, bazısı, bazıları, çoğu, birçoğu, birçokları, başkası, birazı, fazlası, bir kısmı, şey vb gibi:
- Dünkü eğlenceye kimse gelmemiş.
- Kimi rakı sever, kimi şarap.
- Başkası görse, seni kesin rapor ederdi.
- Bana aklı başında birisini gönder.
Belgisiz zamirler bir isim tamlamasında tamlayan veya tamlanan olarak kullanılabilirler:
- Herkesin iyiliği için böyle olması gerekiyor." (tamlayan)
- Çocuklardan birkaçı firar etmiş." (tamlanan)
Şahıs ve işaret zamirleri ikileme oluşturacak şekilde birlikte kullanılırlarsa, "belgisiz zamir" olurlar:
- Onun bunun lafıyla dolduruşa gelip hatalı kararlar alma.
- Seni beni dinler mi o hınzır.
- O bu ne derse desin, Rıza Bey bambaşkadır.
"Şey" sözcüğü varlıkların adlarını veya diğer zamirleri belli belirsiz karşıladığından belgisiz zamirdir:
- Bugün pazardan şey aldım.
İlgi zamiri
-ki eki ile oluşturulan zamirlerdir.
- Senin sunumun benimkinden çok daha güzel oldu. (benim sunumumdan)
İlgi zamiri, bağlaç olan ki ile karıştırılmamalıdır. Bağlaç olan ki ayrı yazılır ve kaldırıldığında cümlenin anlamı pek değişmez. İlgi zamiri kaldırıldığında ise cümle ya devrik hale gelir ya da apayrı ve kastedilmeyen bir anlam kazanır:
- Her gün gel ki bir şeyler öğrenesin. (bağlaç)
- Ne ki bu? (bağlaç)
- Senin çizimin de çok güzel ancak Ayşe'ninki şahane olmuş. (ilgi zamiri)
İlgi zamiri, isimden sıfat türeten -ki eki ile de karıştırılmamalıdır. İlgi zamiri olan -ki'den önce -im, -in gibi aidiyet bildiren ekler (ilgi ekleri) gelir. Sıfat türeten -ki eki ise doğrudan isme veya ismin hâllerinden birine eklenir:
- Evdeki hesap çarşıya uymadı. (sıfat üreten -ki)
- Evimizinki akıyor. (ilgi zamiri. evimizin çatısı, suyu vs. -ki kaldırıldığında cümle anlamsız hale gelir.)
Prof. Dr. Muharrem Ergin, -ki sıfat ve zamir yapma eki ile oluşturulan öteki, beriki, deminki, alttaki, dağdaki gibi sözcüklerin belirsizlik zamiri olduğunu belirtir.[3]
- Bugünkü yarış kolaydı ancak yarınki çok zorlu olacak." (belgisiz zamir)
- Öteki de senin arkadaşın mı? (belgisiz zamir)
İyelik zamirleri
İyelik zamirleri -im, -in, -i, -imiz, -iniz ve -leri'dir ancak bazı kaynaklarda zamir olarak kabul edilmez.[1][4] Bu ekler Türkçedeki ses kurallarına göre ufak değişikliklere uğrayabilir.
- Kitabını masanın üzerine koy.(-ın, senin kitabın)
- Evinizi buradan görebiliyorum. (-iniz, sizin eviniz)
- Okulumuz şu bahçelerin ardında. (-imiz, bizim okulumuz)
Dikkat edilirse iyelik zamirleri bir isim tamlamasında "tamlanan" görevindeki sözcüğe eklenir. Çoğunlukla şahıs zamiri veya bir isim olan tamlayan ise "gizli" durumda olabilir:
- (Onun/senin/kendi/Ali'nin) Kitabını masanın üzerine koy.
- (Sizin) Evinizi buradan görebiliyorum.
- (Bizim) Okulumuz şu bahçelerin ardında.
Yapılarına göre zamirler
Basit (yalın) zamirler
Yapım eki almamış, kök durumunda olan zamirlerdir. Sadece çekim eki alabilirler: ben, anne, bunda, bazıları, kim, onlardan, onuda, onda, şunda, sana vb gibi.
Bileşik zamirler
İki sözcüğün birleşiminden veya bir arada kullanımından oluşmuş zamirlerdir: birçoğu, birkaçı, hiçbiri vb.
Öbekleşmiş zamirler
Birden fazla ayrı kelimenin anlam ilişkisi oluşturacak şekilde öbekleşerek meydana getirdikleri zamirlerdir: Öteki beriki, falan filân, şundan bundan, şu bu, her biri, herhangi biri, ne kadarı vb.
Ek halindeki zamirler
Ek halindeki zamirler sonuna geldikleri sözcükleri zamire dönüştürürler. Türkçede ek halindeki zamirler ilgi zamiri "-ki" ve iyelik zamirleridir.
Kaynakça
- Ergin, Muharrem. Üniversiteler İçin Türk Dili. İstanbul: Bayrak Yayım, 2009.
Dış bağlantılar
- http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/TDE204U.pdf
- http://web.deu.edu.tr/befdergi/14.pdf
- http://www.turkdili.selcuk.edu.tr/sunu/cumlebilgisi.pps
- http://egitim.erciyes.edu.tr/~arak/3.TurkceOgreniyorum.com/TurkceDilbilgisiSunu/17.cumlenin_turleri_ve_ogeleri.ppt
|