Anlatım bozukluğu

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öğe eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.

Bağlaşıklık bakımından (yapısal) bozukluklar

Yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan yapısal bozukluklar şunlardır:

Özne eksikliği

Özne eksikliği hatası, genellikle bileşik, bağlı ve sıralı cümlelerde görülür. Bu tür cümlelerde genellikle birden fazla yargı bulunur. Eğer yan cümleciklerin yargısı ana cümlenin öznesi ile uyumlu değilse (özne paylaşılamıyorsa), uygun bir özne eklenmelidir.

ÖNEMLİ: Türkçede gizli özne kullanımı oldukça yaygındır ve bu -bazı durumlar hariç- bir özne eksikliği hatası değildir.

Yüklem eksikliği

Sıralı ve bağlı cümlelerde yüklemin ortak kullanılması bazen yapısal bozukluklara neden olur.

Özne-yüklem uyumsuzluğu

Tekillik-çoğulluk bakımından

Özne tekil ise, yüklem de tekil olmalıdır. Ancak bazen saygı veya alay amacı ile yüklem çoğul kullanılabilir:

Özne "insan" ise yüklem tekil veya çoğul olabilir. Özne insan değil ise (hayvanlar, bitkiler, cansız varlıklar, soyut kavramlar vs.) yüklem çoğunlukla tekil olur.

Belgisiz sıfatlarla çoklu bir özne kastedildiğinde, yüklem tekil kalır:

Çoklu öznedeki şahıslardan biri birinci tekil şahıs zamiri (ben) ise yüklemin kişisi birinci çoğul şahıs (biz) olur:

Çoklu öznedeki şahıslardan biri ikinci tekil şahıs zamiri (sen) ise yüklemin kişisi ikinci çoğul şahıs (siz) olur:

Edebî sanatlarla insan olmayan varlıklar kişileştirildiğinde yüklem çoğul olabilir:

Olumluluk-olumsuzluk bakımından

Türkçede bazı belgisiz zamirler ve bazı bağlaçlar sadece olumlu veya sadece olumsuz yüklemle birlikte kullanılır:

herkes, bütün, hem ... hem ..., ne ... ne ... > olumlu
hiçbiri, kimse > olumsuz

Nesne (düz tümleç) eksikliği

Nesne eksikliğinden kaynaklanan problemler, genellikle hem geçişli hem de geçişsiz yargı bulunduran cümlelerde görülür.

Dolaylı tümleç eksikliği

Genellikle geçişli ve geçişsiz yargı barındıran sıralı veya bileşik cümlelerde görülür:

Zarf tümleci eksikliği

Genellikle sıralı cümlelerde görülür:

NOT: Edatlarla oluşturulmuş zarf tümleçleri bazı kaynaklarda edat tümleci olarak geçer.

Ek-fiil eksikliği

Türkçedeki ek-fiiller (ek-eylemler) "idi", "imiş", "ise" ve "-dir"dir. Bunların özellikle bağlı ve sıralı cümlelerde kullanılmaması, anlam bozukluğuna neden olabilir.

Fiilimsilerin yanlış kullanılması

Türkçede fiilimsiler (eylemsiler) isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiildir. Bunların hatalı kullanımı veya gerektiğinde kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur.

Yardımcı fiil hataları

Cümlede "etmek", "olmak" gibi yardımcı fiiller hatalı olarak eksik bırakılmamalı, bileşik fiillerin ilk sözcüğü, sıralı ve bağlı cümlelerde hatalı yardımcı fiillere bağlanmamalıdır:

Koşul eki hataları

Koşul ekiyle, koşul sözcüğü bir arada bulunmamalıdır.

Fiil çatısı uyumsuzlukları

Cümledeki fiillerin çoğunlukla etkenlik-edilgenlik bakımından uyumsuz olmasından kaynaklanır.

Tamlama hataları

İsim ve sıfat tamlamalarının yanlış yazılması veya yanlış sözcüklere bağlanması anlatım bozukluğuna neden olur. Örneğin Türkçede kalıplaşmış birkaç özel tamlama dışında sayı tamlamalarında çoğul eki kullanılmaz:

Eklerin hatalı kullanımı

Ek hataları genellikle sözcüklerin yanlış yazımından kaynaklanır. Yazımından emin olunmayan sözcükler yazım kılavuzlarından kontrol edilerek öğrenilmelidir. Bu tür kılavuzlarda genellikle olağandışı ekler de belirtilir. Örneğin Arapça kökenli "mevzu" sözcüğü -u eki aldığında "mevzusu" yerine "mevzuu" hâlini alır.

Bağlaçların hatalı kullanımı

Bağlaçlar cümlede doğru görevde kullanılmalıdır. Örneğin "fakat" bağlacından sonra bir açıklama getirilmesi anlatım bozukluğuna neden olabilir.

Bağdaşıklık bakımından (anlamsal) bozukluklar

Gereksiz sözcük kullanımı

Cümlede eşanlamlı iki sözcüğü veya anlamı başka bir sözcükte gizli olan sözcüğü gereksiz yere kullanmaktır:

NOT: Türkçede bazen aynı sözcüğü birden fazla kez kullanmak gerektiğinde, aynı sözcüğü tekrar kullanmaktan kaçınmak için, eşanlamlı sözcükler birlikte kullanılabilir. Bu bir anlatım bozukluğu değildir.

Sözcüğün yanlış yerde kullanımı

Cümledeki sözcüklerin hatalı sıralaması anlam bozukluğuna neden olabilir:

NOT: Türkçede vurgulanan öğe yükleme yaklaştığı için sözcük sırası her zaman bir hata belirtisi değildir.

Zamir eksikliğinden kaynaklanan belirsizlikler

"Onun" ve "senin" zamirleri ile kurulan belirtili isim tamlamalarında zamir kısmı gizli durumda bırakıldığında bazen anlam karmaşası ortaya çıkabilir:

Karşılaştırma hataları

Cümlede kıyaslama yapılırken sözcüklerin yanlış kullanılması veya eksik olması anlam karmaşasına neden olabilir:

Noktalama işareti hataları

Türkçede noktalama işaretlerinin; özellikle nokta, virgül ve noktalı virgülün hatalı kullanımı bir cümlenin anlamını değiştirebilir.

Çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması

Cümlede şüphesiz-muhtemelen, yaklaşık-tam gibi anlamca çelişen sözcükler bir arada kullanılmamalıdır:

Yanlış sözcük seçimi

Yanlış sözcük seçimi bazı kaynaklarda "sözcükleri yanlış anlamda kullanmak" olarak geçer. Anlamca benzer bazı sözcüklerin karıştırılması anlatım bozukluğuna neden olur. Bunlara örnek olarak şans-risk, neden olmak-sağlamak, dokumak-örmek, has-özgün, kapsamak-kaplamak gibi sözcük grupları verilebilir.

Deyim ve atasözlerinin hatalı kullanımı

Deyim ve atasözleri kalıplaşmış sözcük gruplarıdır. Bunların sözcüklerini benzerleri ile değiştirmek veya bunları yanlış anlamda kullanmak anlatım bozukluğuna neden olur:

Mantık hataları

Mantık hataları genellikle cümlede sözcük sıralamasından kaynaklanan hatalardır.


Anlatım bozukluğu gidermede yardımcı olacak cümlenin anlatım özellikleri

Duruluk

Cümlede gereksiz sözcük, ek vs. bulunmamasıdır. Duru bir cümleden sözcük çıkarılmaz ya da cümleye sözcük eklenemez. “Doktor istirahat edip dinlenmemi istedi” cümlesi duru değildir. “İstirahat etmek” ile “dinlenmek” aynı anlamdadır;

Açıklık

Cümlenin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasıdır. Birden çok yoruma yer vermemesidir.

Doğruluk

Cümledeki tüm ögelerin tam ve yerinde kullanılmasıdır.

Kaynakça

  1. 1 2 3 4 5 6 "Türkçe Anlatım Bozuklukları". 24 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150424205159/http://kpssdelisi.com:80/question/anlatim-bozukluklari-turkce-anlatim-bozuklugu/.
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/8/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.