Ülkücülük

Bu maddenin tarafsızlığı konusunda kuşkular bulunmaktadır.
Ayrıntılar için lütfen maddenin tartışma sayfasına bakınız.
Şablonu maddeden çıkarmadan önce lütfen şablonun yardım sayfasını inceleyiniz. (Ocak 2014)

Ülkücülük, (Dokuz Işık Doktrini'nin bir ilkesi) Alparslan Türkeş ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyasi çizgisini oluşturan Türk-İslâm Ülküsü çerçevesinde politika üreten siyasi bir Türkçülük [1] harekettir. Bu siyasi hareketin nihai hedefi, tüm dünyanın ve insanların adilane bir şekilde yönetildiği küresel siyasal yapının sağlanması daha sonrasında ise İslâm öğretilerinin insanlığa doğru kanallardan aktarılmasıdır.

Köken

Adının kökenleri Ziya Gökalp'ın kullandığı "Millî mefkure (ülkü)"' ve Nihal Atsız ve Türkçülerin kullandıkları "Millî ülkü" terimlerine kadar uzanır. 1950 - 1953 yılları arasında Türk Milliyetçileri Derneği tarafından kullanılmıştır. Ülkü, kelime anlamı bakımından "ideal" demektir. Ülkücülük ise, "idealizm"in karşılığıdır.

Türk Ocağı bünyesinde yer alan ve Türkçülük akımını milli politika olarak yerleştirmek isteyen Hüseyin Nihal Atsız devrin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na Orhun Dergisi'nde 1 Mart 1944'te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır. Mektupta devletin Atatürk zamanındaki Türkçülük ekseninden uzaklaştığını, yabancı etkilerin arttığını yazmaktadır. Sabahattin Ali, Nihal Atsız'ın fikirlerini tehlikeli görerek mahkemeye verir[2]. 3 Mayıs 1944 günü Nihal Atsız ve arkadaşlarının tutuklanmasını protesto eden, binlerce gençten oluşan büyük bir grup, Ankara adliyesinden Ulus meydanına kadar yürür. Türkçülük hareketinin Atatürk zamanında devlet kademelerinde milli politika olmasına rağmen, kitlesel bir fikir haline gelmesi bu olayla başlar. O devirde Nihal Atsız'ın yanına gelip gitmekte olan genç bir üsteğmen olan Alparslan Türkeş de tutuklananlar arasındadır.

Türkçülük ve CKMP

1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)'nin yöneticisi Alparslan Türkeş'in Atatürk'ün ilkelerini temel alan ve kapsayan görüşlerinin toplanarak yayımlanan Dokuz Işık'ta Komünizm, Kapitalizm ve Emperyalizm dışındaki Türk milletine uygun olan 'Ulusal Kalkınma Modeli' için "üçüncü yol" veya "ülkücü yol" terimleri kullanılmıştır.

1966 ve 1968 Senato seçimlerinde "Tek idealist parti" (Idealist: Ülkücü'nün İngilizcesidir) sloganı kullanıldı. CKMP'nin gençlik hareketi için kullanılan "milliyetçi toplumcu" adının Nasyonal Sosyalizm'i çağrıştırmasından dolayı Ülkücü terimi ön plana çıkmıştır. Çünkü, savunulan görüş faşizme ve sosyalizme karşı idi ve bu isimle ilişkilendirilmek istenmiyordu.nasyonal sosyalist hareketi 9 ışık adı altında yutturmaya çalışan çomarlar sizi...

MHP ve Türk-İslam Ülküsü

CKMP partinin kitleselleşmesi için Türkeş de "Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" sloganını kullandığı gibi hareketin ideolojisini genişletmeye çalışmıştır. Seyyid Ahmet Arvasi ve Dündar Taşer gibi ideologların girişimleriyle "Türk-İslam Ülküsü" denilen şeklini almıştır. Türkeş, asker kökenli bir lider olarak Atatürkçülük konusunda tavizsiz idi. "Türk-İslam Ülküsü" fikrini şekillendirirken laiklik konusunda hassasiyetleri koruyarak Atatürk'ün Türk milliyetçiliği konusundaki fikirlerini ön plana çıkarmayı hedeflemişti.

CKMP'nin adının Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirildiği ve üç hilalli ambleminin kabul edildiği 1969 Adana Kongresi'nde Türkeş "Ülkücü Türk gençleri, Bozkurtlarım" diye hitap etmiş ve "Ülkücü" söylemi yaygınlaşmaya başlamıştır.

Ancak daha önce Ötüken dergisinde Türkeş ve CKMP'yi desteklemiş olan Hüseyin Nihal Atsız, bu kongrede MHP'nin Türkçülük fikiriyatı ile bağdaşmadığını ve dinci bir görünüme kavuştuğunu "Sen git güvendiğin Araplara biat et!, Oy toplamak için Arap develere bin!" söylemleriyle eleştirmiş ve ardından parti kimliklerini bırakarak kongreden ayrılmışlardır.[3]

1970'li yılların ikinci yarısında Ülkü Ocakları Derneğinin faaliyetleriyle birlikte Seyyîd Ahmed Arvâsî'nin "Türk-İslam Ülküsü" fikri, özellikle taşralı dindar ve muhafazakâr gençleri örgütlenmek ve milli değerleri aşılamak için yararlı olmuştur.Bilhassa anti-komünist söylemler ve Sünnî-Hanefî kimlik ,Anadolu'dan harekete katılımları hızlandırmıştır.Bu süre zarfında Necip Fazıl Kısakürek'in Ülkücü Gençlik mahfilleri üzerindeki etkisi büyüktür.Ülkücü Derneklerde İslâmî eğitim ve terbiye ağırlık kazanmaya başlamıştır.Muhsin Yazıcıoğlu ,Kadir Mahir Damatlar ve Lütfü Şehsuvaroğlu gibi isimler Ülkü Ocakları bünyesinde öne çıkan genç isimler olarak ,parti içerisinde dinamizmi sağlayan isimler olmuştur.

12 Eylül 1980 Darbesinden sonra "Türk-İslam Ülküsü" ideolojisi zirveye çıkmış ve kapatılmış MHP'nin yerine 1987'de kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP)'nin gençlik örgütlenmesinde yine "Türk-İslam Ülküsü" söylemleri kullanılmıştır. 1991 Genel Seçiminde MÇP'nin Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakını kurduğunda "inananlar birleşti" şeklinde ifade edilmiştir. Bu süreçde fazla uzun sürmemiş ve Milliyetçi Hareket Partisi tekrar meclisteki yerini almıştı.

BBP ve Ayrılma Süreci

1991'de MHP'nin Doğru Yol Partisi (DYP) - Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) koalisyon hükûmetini desteklemesiyle Ülkücü Hareket içinde daha islamcı düşüncelere sahip olan bir kısım ülkücü, yollarını ayırmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve komünizm tehlikesinin ortadan kalkmasıyla Ülkücü Hareket'in tabanına hitap etmek için Türkçü ve milliyetçi söylemlerine ağırlık vermesine müsait bir durum oluşmuştur. Hatta Alparslan Türkeş, MHP kongresinde yaptığı bir konuşmaya Nazım Hikmet'in bir şiirini eklemiş, bu durumu soran gazetecilere "milliyetçi sol gruplara uzatılan bir zeytin dalı" olarak ifade etmiştir.

1992 yılı Ülkücü Hareketi için bir dönüm noktası olmuştur. Laiklikten hiçbir zaman sapmadığını ifade eden ülkücü hareket, kendi yayın organlarında "Müslümanlık bizim ideolojimiz değil, dinimizdir" tarzı yazıları görünmeye başladığı gibi İslamcılığa mesafeli davranmıştır.Özellikle 70'li yıllarda İslâmî ve Cihad muhtevâlı söylemler terk edilmeye başlanmış.Kemalist rejim'e yakınlık duyulmaya başlanmıştır.Özellikle Devlet Bahçeli'den başlayarak parti içerisinde, ulusalcı-milliyetçi karakter mevzîlenmiştir.Atsız'ın ölüm yıldönümü (10 Aralık)nün tekrar anılmaya başlandığı gibi ideolojik açıdan da Türkçüleşme eğilimini göstermiştir. Fakat bunlara rağmen "Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz benden ceset olur." sözleri Ülkücü camiayı birleştirici bir nitelik taşımaktaydı. Ülke çıkarlarını düşünen bir Milliyetçi Hareket Partisi yeniden bir doğuş hareketi içerisinde Türkeşin belirlediği 9 Işık yolunda bir tüzük hazırlamış ve koşulsuz şartsız tüm parti mensuplarıdan tevazu beklemiştir.

"Türk-İslam Ülküsü"ne daha islamcı açıdan bakan,parti içerisinde "Hilâlciler" olarak tanınan, laikliğe sıcak bakmayanlar ayrılmış ve bunlardan eski Ülkü Ocakları genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları,1992 Temmuz'unda arkadaşlarıyla berâber ,Ankara -Dedeman Oteli-nde basına açık toplantılarında, parti'den ayrıldıklarını bildirmiş ve 1993 yılının Ocak ayında Büyük Birlik Partisi'ni kurmuştur. Yazıcıoğlu, Büyük Birlik Partisi ile gençleri örgütlemek için daha islami ve radikal görüşleri savunan Alperen Ocakları ve Nizam-ı Alem Ocakları gibi dernekler kurmuştur. Bu ocaklar da kendilerini ülkücü olarak tanımlamakla birlikte, Ülkü Ocakları ile fikir ayrılıkları mevcuttur. Fikir ayrılıklarının ana ekseni, İslamî temelli bir Türkçülük üzerinedir.

1997 yılında Alparslan Türkeş'in vefatı ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin genel başkanlığına Devlet Bahçeli seçilmiştir. Ülkücülük halen devam eden bir siyasi harekettir.

Yayın organları

Ülkücü hareketin bazı önemli isimleri

Kaynakça

  1. Alparslan Türkeş, Millî Doktrin Dokuz Işık, Kutluğ Yayınları, İstanbul, 1975,
  2. Kağan Bahadır Küçükalcan - Atsız'ı Anlatıyorum (Dördüncü Bölüm) http://www.yazarport.com/Yazi/Oku/18260/Atsizi-Anlatiyorum-(Dorduncu-Bolum)
  3. Soner Yalçın (23 Şubat 2008). "MHP’nin 40 yıldır bitmeyen derdi". Hürriyet Gazetesi (hurriyet.com.tr). http://www.hurriyet.com.tr/mhp-nin-40-yildir-bitmeyen-derdi-8299240. Erişim tarihi: 22 Kasım 2016.

Ayrıca bakınız

This article is issued from Vikipedi - version of the 1/10/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.