İran Türkleri

İran Türkleri
Toplam nüfus
20 milyon[1] ila 34 milyon[2] arasında
Diller
Azerbaycan Türkçesi, Türkmence ve Kaşkay Türkçesi
Din
İslâm
(Çoğunluğu Şii, bir kısmı Sünni ve bir kısmı da Kızılbaş)
İlgili etnik gruplar
Şahsevenler, Kaşkaylar
İranda Türk nüfuslu bölgeler

İran Türkleri[3][4][5] (Farsça: ترک‌های ایران Torkha-ye İran), İran'da yaşayan Türk halkları. Başta Azerbaycan Türkleri olmak üzere Türkmenler, Kaşkaylar, Horasan Türkleri, Halaçlar, Sungurlar, Ebiverdiler, Kazaklar ve Özbekler gibi Türk halkları İran’ın belirli bölgelerinde yaşamaktadırlar.[1]

Bugün İran'da popüler konuşmada Torki sözü Türkî (Turkic) ve Türk (Turkish) kelimelerinin her ikisine işaret eder.[6] İran'da Azeriler en büyük Türk grubudur ve Farsçadaki İran Türkleri (ترکهای ایران) adı öncelikle Azerbaycan Türkleri için kullanılmaktadır.[7] Tebriz, İran Türklüğünün siyasi ve kültürel merkezidir.[8]

Türkmen Sahra bölgesinde yaşayan Türkmenler, İran’da “Türklüklerini” en fazla koruyan toplum olarak bilinmektedirler.[9]

Çalışmalarını İran'daki Türk dilleri üzerine yoğunlaştıran Türkolog Gerhard Doerfer İran’ı Türk dili açısından şöyle değerlendirmiştir: İran günün birinde eşit haklara sahip olacak dilleri ve kültürleriyle doğunun İsviçre’si durumuna gelebilir, işte o zaman oradaki milletleri bütün yönleriyle iyice araştırmanın vakti gelmiş olacaktır. Böylece, filoloji bilimi ve Türkoloji bugünden tahmin edilmeyecek bir ölçüde zenginleşecektir.[10]

Nüfus

İran’da yaşayan Türklerin nüfusu ile ilgili kesin bir rakam verilmemektedir.[11] Verilen rakamlarda Türk nüfusu en az 20 milyon, en çok 35 milyon olarak gösterilmektedir.[11] İran’daki Türklerin nüfusu 20 milyon[1], 25 milyon[12][13], 33 milyon[14], 34 milyon[2] olarak birbirinden farklı şekilde verilmektedir. Dünya Bankası Ülke Profilleri veri tabanına göre 66,1 milyonluk İran nüfusunun %42’sini Türkler oluşturmakta olup, bu oran da yaklaşık 25 milyonluk bir Türk nüfusunu göstermektedir.[11][15] Bağımsız kaynaklara göre % 25-30 olan İran Türklerinin oranı, Azeriler tarafından % 60-70 olarak ifade edilmektedir.[4]

Tarih

Şahseven kızları

İran ve Türk kelimeleri yan yana geldiğinde sıkça İran ~ Turan ikilemesi kullanılır. Turan adı verilen coğrafya Türklerin ve Türklerle akraba diğer kavimlerin üzerinde yaşamış oldukları, İran ve Çin arasında kalan ve hatta Horasan’ı içerisine alan kısımdır. İran ise Aryen kavimlerinin üzerinde yaşamış olduğu ve Turan ile Mezopotamya arasında kalan toprakların adıdır. Çoğu zaman İran’dan kastedilen Farslar ve Turan’dan kastedilen de Türkler olduğu düşünülür. İranlılar doğularında yaşayan kavimleri Turan olarak adlandırmışlar ve Ceyhun Nehri’nin kuzeyinde yaşayan bütün kavimleri bu isimle adlandırmışlardır. Buna göre, İran ve Turan arasındaki doğal sınır Ceyhun Nehri’dir.[16]

İran, 1925 yılına kadar Büyük Selçuklu, Safevi, Kaçar, Afşar, Kızılbaş, Türkmen ve Azerbaycan Türkleri devletleri ve hanedanları tarafından yönetilmiştir.

Büyük Selçuklu Devleti, Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu Devleti ve ardından Safevî Devleti, Afşar Hanedanı ve Kaçar Hanedanı, Türk kökenli birer devlettirler. Mezhepsel olarak Şii-Alevi çizgide olduğu için Sünni Türkler, Osmanlı Devleti ve Özbekler tarafından mezhep savaşları yaşanmıştır.

I. Abbas, Buhara Hanlığı hükümdarı Vali Muhammed Han'ı kabul ederken, (c. 1650, Çihil Sütünü, İsfahan)

Safevî Devleti; yüzyıllarca Türkmenler, Azeriler ve Kızılbaşlar gibi askerî ve devlet örgütlenmesini oluşturmuşlardır. Bu dönemde Fars kökenliler daha çok ticaret ve devlet işlerinde bulunmuşlardır. Türk savaşçıları o dönemlerde bir Fars kökenlinin emri altında görev yapmayı onursuzluk saymışlardır. Bu sebeple dönem dönem Türk-Fars çatışmaları yaşanmıştır. Büyük Safevi lideri Şah Abbas, Şah ismail, Afşar Hanedanı ve lideri Nadir Şah ve günümüz İran dini lideri Ayetullah Hamaney Türk kökenlidir.

Şah İsmail(Hatayi)

Halklar

Azeriler

İran Azerileri, İran'daki en büyük Türk grubudur ve Farsçadaki İran Türkleri (ترکهای ایران) adı öncelikle Azerbaycan Türkleri için kullanılmaktadır.[7]

İran'da, pratik bir yaklaşımla, Kazaklar ve Türkmenler dışında kalan Türk topluluklarının hepsi Azerî, dilleri de Azerîce olarak adlandırılmıştır. Türk (Farsça Tork) etnonimi Kuzey Azerbaycan’ın aksine, güneyde Azerileri nitelendirmekte sıklıkla kullanılır.[17]

Hamedan Eyaletinde yaşayan Azeriler, Karagözlüler, Baharlular, Afşarlar, Karapapaklar, Şahsevenler, Hüdabendelular (Herbendelular), Gülbagiler (Gelbagiler) ve Türkaşvendler gibi gruplara ayrılırlar ve Alevilikten Şiiliğe geçmektedirler.[18]

Hamse Türkleri

Hamse Türkleri ya da Hamselü Avşarlar: Bugünkü Zencan Eyaletinin eski adı Hamse Mahalı olup buradaki Güney Azericesine giren Hamse lehçesini konuşan ve boy olarak daha çok Avşarların görüldüğü Türklere Hamse Türkleri denir. Kazvin’in güneybatısından başlayarak Sayınkale ve Sultaniye’ye kadar uzanan yerlerde ve kuzeydeki Yukarı Tarum ve Aşağı Tarum’da ve hatta Halhal çevresinde yoğun bir şekilde yaşamaktadırlar. Hamse (Zencan) eyaletindeki bu Hamse Türkleri dışında, ayrıca Fars Eyaletinde Hamse aşiretleri denilen bir başka yapı daha vardır, fakat bu Hamse aşiretleri (Hamse, Arapça “beş” demektir: İnallı, Baharlı ve Neferli adlı Türk aşiretleri ile birlikte bir Arap, bir de Lor aşireti) Azerbaycan Türk kimliğini zayıflatmak amaçlı oluşturulmuştur ve her iki Hamse grubu arasında herhangi bir bağ ve aynılık yoktur.[19]

Hamedan Türkleri

Karadağlılar

Karadağlılar

Şahsevenler

Şahsevenler

Karapapaklar

Karapapaklar ya da Terekemeler: İran'ın Sulduz (Nekede) yöresi dışında, ayrıca Türkiye'de genel olarak Kuzeydoğu Anadolu'da, Kuzey Kafkasya'daki Derbent, Gürcistan'nın Kvemo Kartli, Azerbaycan'ın Kazah bölgelerinde de bulunan[20] ve Azerileri oluşturan etnik boylardan biridir. Dilleri Azericenin bir ağzı niteliğindedir.[21]

Küresünniler

Küresünniler

Kaşkaylar

Kaşkaylar, Orta İran bölümünde olan Şiraz eyaletinde Şiraz, Firuzabad, Abadeh, Kazerun, Faraşbend şehirlerinde yoğun olarak yaşarlar. Kaşkay Türkleri göçebe Türk toplumudur.

Horasan Türkleri

Horasan Türkleri, İran'ın kuzeydoğusunda Horasan bölgesinde yaşayan ve Oğuzlardır. Nüfusları 1 milyon kişidir.[22] Ayrı bir Oğuz dili olduğu 1969 yılında Gerhard Doerfer tarafından ortaya konan Horasan Türkçesi bir yazı dili değildir ve yerel konuşmada kullanılır.[23]

Horasan Türkleri çeşitli boylardan oluşmuştur. Bunlardan en önemlileri:[24]

1. Beyat ya da Bayat, Nişabur bölgesinde (yaklaşık 120‐150 bin)
2. Karaçordu boyu, Güveyn ve Esferayin bölgesinde (yaklaşık 130‐150 bin)
3. İmarlı, Bukanlı, Cuyanlı, Pehlivanlı, Boranlı, Kılıcanlı boyları (Bocnurd vilayetinde)
4. Timurtaş ve Nardin boyları (Gürgan merkezinde)
5. Godari boyu (Sını bölgesinde)
6. Afşar boyu (Bocnurd ve Kocan’ın güneyinde, Sebzevart ile Nişabur arasında – Servilayet, Ribat, Mişkan, Pamane ve Güveyn’in kuzeyinde)
7. Karayı boyu (Türbet‐i Heyderiye çevresinde)

Türkmenler

Doğu Türkmenleri

Kuzey ve Razavi Horasan bölgesinde
  Türkmensahra Türkmenleri

Türkmensahra Türkmenleri ya da İran Türkmenleri (kısmen): (Türkmence Eýran Türkmenleri, Türkmensähra Türkmenleri, Türkmensähralylar) İran'ın kuzey-doğusunda bulunan ve Türkmenistan ile sınır komşusu olan İran Türkmenistanı[25] ya da Güney Türkmenistan[26] olarak da adlandırılan Türkmen Sahra [Türkmensahra] (ترکمن صحرا) denen coğrafi bölgede, çoğunluk oldukları Gülistan eyaleti ile azınlık oldukları Kuzey Horasan ve Razavi Horasan eyaletlerinde yaşayan Sünni Hanefi Türkmenlerdir. Türkmensahra şehirleri olarak tanınan Gümüştepe (Kümüş Tepe), Bender Türkmen, Siminşehr (Simin Şehir), Akkale (Ak Kale), Anbar Alum (Anbar Olum), İnceburun (İnce Burun), Hütten Küren, Neginşehr (Negin Şehir), Günbedkavus (Gümbet Kavus), Kelale, Meravetepe (Merave Tepe), Deregez ve Kuzey Horasan eyaletindeki Bocnurd dışında ayrıca, Razavi Horasan eyaletinin Türbet Cam şehrinde ve onun çevresinde de yaklaşık beş bin Türkmen yaşamaktadır.[27] Toplam olarak İran’daki Türkmenlerin sayısı yaklaşık iki milyon olarak tahmin edilmektedir.[27] Türkmenlerin büyük klasik şairi Göklen boyundan Mahtumkulu Firaki’nin mezarı buradadır.[25] İran’da “Türklüklerini” en fazla koruyan toplum olarak bilinmektedirler.[9]

Türkmensahra Türkmen aşiretler arasında Yomut, Teke, Göklen, Nohurlu, Salır gibi aşiretler bulunmaktadır. Türkmenistan’da kullanılan yazı dili, İran Türkmenleri arasında da geçerlidir.[27]

Türkmensahra Türkmenlerinin tarihini uzun süre birlikte yaşadıkları Türkmenistan Türkmenlerinden ayrı tutmak mümkün değildir. 1881’de, Türkmenlerin Türkmenistan’daki Göktepe Kalesi’nde Çarlık Rusyası ordusuna yenilmesinden sonra, İran ve Çarlık Rusyası arasında yapılan Ahalteke anlaşması çerçevesinde, iki tarafta yaşayan Türkmenler arasına sınır çekilmiş ve güneydeki Türkmenler İran sınırları içinde, kuzeydeki Türkmenler ise önce Çarlık Rusyası ve daha sonra Sovyetler Birliği sınırları içinde kalmıştır. Güney Türkmenlerin oturduğu bölgeye Şah Pehlevi döneminde Türkmensahra adı verilmiştir.[27]

1991’de Türkmenistan’ın bağımsızlığa kavuşması Türkmensahra Türkmenleri arasında da büyük sevinç yaratmıştır. Bu şekilde bölgede Türkmenlerin de bir devleti olmuştur. Türkmenistan ve İran’daki Türkmenler sınır bölgesine ait pasaport kullanarak Türkmenistan’da yılda 4 kez bulunma hakkı kazanmıştır.[27]

Batı Türkmenleri

Safevî Devleti’nin kuruluşunda önemli rol oynayan ve Anadolu’dan gelen Alevi-Kızılbaş Türkmen oymakları arasında Rumlu (Sivas-Tokat-Amasya), Ustaclu (Sivas-Tokat-Amasya bölgesinde yaşayan Uluyörük topluluğu), Tekelü (Antalya-İsparta-Burdur), Şamlu (Halep Türkmenlerinden), Dulkadirli (Maraş-Yozgat), Varsak (Tarsus), Çepni, Arapgirlü (Malatya-Arapgir), Turgudlu (Karaman), Bozcalu (Halep Türkmenlerinden), Acirlü (Halep Türkmenlerinden), Hınıslu (Erzurum-Hınıs) ve Çemişezeklü (Tunceli-Çemişkezek) oymakları sayılır ve bu oymaklar arasında en kalabalık olanları Şamlu ve Ustaclulardır. Anadolu kökenli olmayan oymaklar arasında ise Karakoyunlu ve Akkoyunlu mensubu olan Kaçar, Karamanlu, Türkmen ve Afşar oymakları sayılır.[28]

Halaçlar

Halaçlar (Farsça ترک‌های خلج Torkha-yi Halac «Halaç Türkleri»): Orta İran'da Qom, Arāk ve Sāva üçgeninde bulunan yaklaşık 46 köyde yaşayan, Kaşgarlı Mahmud'un belirttiği Argu Türklerinin kalıntıları olan ve dilleri Halaçça tek başına Argu grubunu oluşturan Türk halkıdır. Dilleri eskiden Azericenin bir lehçesi olarak kabul edilirken, kâşifi Gerhard Doerfer tarafından ortaya konduktan sonra bugün bütün yaşayan Türk lehçeleri içerisinde Türkçenin çekirdek yapısını koruyan en arkaik bir Türk dili olduğu kabul görmektedir.[29] Soyu tehlike altındadır ve gençler daha çok Farsça ya da Azerice konuşmayı yeğlemektedirler.[30] Nüfusları 30.000 kişidir.[31]

Nadir Şah

Dil ve kültür

Dil

İran'da Farsça zorunlu öğretilir. Türkçe, Azerice üzerinde önemli kısıtlamalar vardır. Bunlara rağmen, özellikle Azerice 17-20 milyon civarında insanın anadili ve konuştuğu dildir.

Türkmence, yine 2-3 milyon insan tarafından konuşulur. Kaşkayca ise 1-2 milyon insan tarafından konuşulur. Diğer Türk dilleri tahminen 2-3 milyon civarında konuşulma oranına sahiptir. İran Türklerinin büyük çoğunluğu % 90 seviyelerinde Oğuz Türklerine dayanmaktadır.

Müzik

Âşık ve âşıklık: Türk devlet ve toplulukları içerisinde Türkiye’den sonra en kalabalık Türk topluluğunun yaşadığı İran coğrafyasında Türk âşıklık geleneği bütün ihtişamı ile varlığını sürdürmektedir. Çalınan sazların ve saz eşliği olarak kullanılan çalgıların, saz havası ve makamların, anlatılan hikaye ve destanların çeşitliliği göz önüne alındığında Tebriz (Karadağ-Tebriz), Urmiye, Karapapak (Sulduz), Zencan, Save, Kaşkay, Horasan ve Tahran Âşık Muhiti olmak üzere yedi âşık muhitinin bulunduğu görülmektedir. Tebriz Âşık Muhiti’nde beş yüzden fazla, Urmiye Âşık Muhiti’nde altmışa yakın, Karapapak Âşık Muhiti’nde beş ve Zencan Âşık Muhiti’nde yüz elli kadar âşık günümüzde âşıklık geleneği sahasında faaliyet göstermektedir. Tebriz Âşık Muhiti’nde âşıklar “üçlük” dedikleri üç çalgı aleti “saz, balaban, gaval / tef” ile; Urmiye Âşık Muhiti’nde tek saz ile; Karapapak Âşık Muhiti’nde saz, balaban, dümbek veya saz goflasümsüm, dümbek veya saz, zurna ve davul ile; Zencan Âşık Muhiti’nde ise saz, balaban ve gaval /tef ile sanatlarını icra etmektedirler. Her dört âşık muhitinde de şehir ve köylerde yapılan toyların/düğünlerin ekseriyeti âşıklar tarafından yürütülmektedir. Âşıklar bunların yanı sıra resmî törenlere, radyo televizyon programlarına, bölgesel etkinliklere de katılmaktadırlar.[32]

Kültür

İran kültürü ve medeniyeti; özellikle Farslar, Türkler ve Arapların tarihî ve kültürel birikiminin bir birleşimidir ve çok zengindir. Geçmişten günümüze, çok değerli edebî eserler, bu ülkede Türkçe, Farsça, Arapça olarak günümüze ulaşmıştır.

Nasreddin Hoca fıkraları Türkmenistan'da ve İran'da Halaçlar ve Horasan Türkleri tarafından da bilinseler de Türkmen-Sahra bölgesindeki İran Türkmenlerince bilinmemektedir.[33]

Safevi döneminde Kızılbaş askeri

Din

İran'daki Türk Kızılbaşlar (Türk Ehl-i Haklar) ile Kürt Ehl-i Haklar (Kürtler ve Lorlar) az çok farklıdırlar. Türk Kızılbaşlar başta Şah İsmail (Şah Hatayı) olmak üzere Safevilere derin saygı beslemektedirler ve genelde Azerbaycan’da, Horasan’da ve İran’ın birçok bölgelerinde sakindirler.[34]

İran'ın Türklere yaklaşımı

1979’da İran İslam Cumhuriyeti kurulana kadar çok az sayıda Türkçe eserin basılmasına izin verilmiştir.[11] Modern Fars milliyetçilerinin esas amacı diğer etnik grupların Farslaşmasına yönelik olup Azerbaycan Türkleri onlara göre sonradan Türkleşmiş olan Türkçe konuşan bir halktır.[11]

Çalışmalarını İrandaki Türk dilleri üzerine yoğunlaştıran Türkolog dilci Gerhard Doerfer'e göre, pek çok Farsta Türklere karşı nefret duygusu bu güne değin süregelmiştir. Ayrıksı Türk dili olan Halaçça üzerine araştırma yapmak için 1968 yılında İran'a giden Gerhard Doerfer İran Türkleri üzerine yaptığımız araştırmalarımızın bize kazandırdığı en büyük ödül, bu araştırmalarımızın İran Türkleri arasında yarattığı sevinç olmuştur. Örneğin, İran'da hor görülen Halaç halkının kendini ilk kez ciddîye alınmış görmesi, Halaç olmaktan gurur duyması, bizim için de bir övünç olmuştur. demiştir.[35]

Farslaştırma

İran, tarihin hiçbir döneminde, gerek etnik, gerekse siyasi, kültürel, sosyal, dilsel ve diğer alanlarda tek yönlü bir ülke profiline sahip olmamış; ülkede farklı etnik grupların olması, bu ülke toplumunu siyasi, kültürel, dilsel ve diğer alanlarda da karmaşık hale getirmiştir. Ancak, 1925 yılından itibaren Şah Rıza Pehlevi’nin politikalarıyla, İran toplum yapısı, “Fars kimliği” başat konuma getirilerek, değiştirilmeye çalışılmıştır. Pehleviler (1925 - 1979) döneminde başlatılan ve Farslaştırma denilen bu asimilasyon politikasında Kürtler de kullanılmıştır. 1925 yılında Rusya-İngiltere ve İran tarafından yapılan nüfus tespitlerinde, Türkmen Sahra halkının tamamının Türklerden oluştuğu kaydedilmekteyken, bu demografik yapı, Pehlevi hanedanlığının başlamasıyla sistemli bir şekilde değiştirilmeye başlanmış, Kermanşah’tan getirilen Kürtler Türkmen bölgelerine serpiştirilmiştir.[9]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. 1 2 3 Blaga, Rafael (1997). İran Halkları El Kitabı, sayfa: 272
  2. 1 2 Çehregani, Mahmut Ali (2003). “Hedefimiz Milli Kültürümüze Sahip Çıkmak”, 2023, Sayı 14, Ankara.
  3. Ahmet Caferoğlu, Türk Kavimleri, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1988, s. 64 - 72.
  4. 1 2 Ataman, Muhittin. İran'daki Türkiye algılaması: çakışan ve çelişen beklentiler ve bakış açıları. Ortadoğu Analiz, Ocak’10 Cilt 2 - Sayı 13, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM
  5. Muhammed Taki Zehtabi (Kirişçi); çeviren: Rahimi, Ferhad (2010). İran Türklerinin Eski Tarihi. IQ Kültür Sanat Yayıncılık: 403, Şiir Dizisi: 350, Aralık 2010, İstanbul
  6. Bani-Shoraka, Helena (2007). Azerbaycan Dili ve Kimliği Yeniden Canlanıyor mu?. Çeviren: Süer Ekeri, OAKA, Cilt:2, Say›: 3, ss. 160-167, 2007
  7. 1 2 İpek, Cemil Doğaç (2012). Güney Azerbaycan Türklerinde kimlik sorunu. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XII/1 (Yaz 2012), sayfa: 267-283.
  8. Karaağaçlı, Abbas Bilgesam: Tebriz İzlenimleri
  9. 1 2 3 Yılmaz şahin, Türel (2007). İran'da unutulmuş bir toplum: Türkmen Sahra Türkmenleri. Akademik Orta Doğu, C.1, S.2, 2007
  10. Doerfer, Gehard (1969). “İran’daki Türk Dilleri”, TDAY‐Belleten, Ankara, 1969, sayfa: 1‐11
  11. 1 2 3 4 5 Gökdağ, M. Rıza (2004). İran Türklerinde Kimlik Meselesi. Bilig, Yaz / 2004, sayı 30: 51-84
  12. Sarrafi, A. (1999). “İran Türklerinin Dili ve Folkloru”, Varlık, sayı 114-3, sayfa: 61
  13. Saray, Mehmet (1999). Türk-İran İlişkileri, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, sayfa: 261
  14. Güldiken, Kadir (1998). “İran’da Yaşayan 33 Milyon Türkü Düşününüz”, Azerbaycan, sayı 322, sayfa: 44
  15. Ütük, Kazım (2002). “Araftaki Ülke: İran”, 2023, Sayı 14, sayfa: 10
  16. Bakır, Abdülhalik & Ahmet Altıngök (2011). Klasik ve çağdaş kaynaklar ışığında Turan-İran kavramı ve tarihsel coğrafyası. Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt/Volume XXVI, Sayı/Number 2, Aralık/December 2011, 361-422
  17. Eker, Süer (2008). Farsçanın kıskacında Güney Azerbaycan Türkçesi. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları sayı 9, Güz 2008, sayfa: 183-197
  18. Hemedan Ostani Azerileri
  19. Gökdağ, Bilgehan Atsız (2011). Hamse Türkleri ve Ağzı, Diyalektolog, Kış 2011, sayı:3, sayfa:1-9
  20. Ahmet Caferoğlu, Türk Kavimleri, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1988, s. 69. Ahmet Caferoğlu, kuzey Azerbaycan ve Gürcistan'dakilerin tamamen göç ettiğini ve Türkiye'deki yerleşim yerlerinin Kars ve Muş olduğunu belirtmektedir.
  21. Yıldız, Muharrem. Karapapak (Terekeme) Türkleri. TC. Osmangazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
  22. Doerfer, G. & Hesche, W.1993. Chorasantürkisch, Wörterlisten, Kurzgrammatiken, İndices. (Turcologica 16.) Wiesbaden: Harrassowitz, sayfa: 7,14
  23. Ziyayeva, Zemine (2006). Horasan Ağızları. Journal of Qafqaz University, sayı 18, 2006, s. 91-97, Bakü
  24. Cevat, Heyet (1988). Seyridar Tarih-e Zeban ve Lahjaha-ye Torki, Tahran 1366 (1988), sayfa: 329‐330
  25. 1 2 Kalafat, Yaşar. Horasan Türk halk inançları
  26. İran yönetimi Türkmenleri ezmeye çalışıyor. 25.07.2009
  27. 1 2 3 4 5 Deveci, Abdurrahman (2009). İran Türkmenleri: Türkmensahra. Ortadoğu Analiz, Ekim’09 Cilt 1 - Sayı 10, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM
  28. Tavukçu, Sinan (2009). Alevi Türkmenlerin aşiretten cemaate dönüştürülmesi-III. 28 Ocak 2009
  29. Gerhard Doerfer (yazan), Sultan Tulu (çeviren). Sekiz Halaçça Atasözü
  30. Ölmez, Mehmet. Türk Halkları ve Dilleri 2: Halaçlar ve Halaçça.
  31. Hey’et, Cevad (1988). Varlık (وارلیق), 70.4, sayfa: 12-24
  32. Kafkasyalı, Ali (2005). İran Türkleri âşık muhitleri. Millî Folklor, 2005, Y›l 17, Say› 68
  33. Tulu, Sultan (çeviren). İran, Halaçlar ve Horasan Türklerinden Molla Nasreddin Fıkraları. 16.12.2011
  34. Güney Azerbaycan ve İran Türk Kızılbaşlarının (Alevilerinin) Yaşadıkları Bölgeler. 16.12.2011
  35. Doerfer, Gerhard (1987). İran'da Türkler. 23 Kasım 1987 günü Türk Dil Kurumunda yapılan konuşma'dan: Türk Dili, TDK Yay., Sayı: 431, Kasım 1987
This article is issued from Vikipedi - version of the 1/5/2017. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.