Honorius
Honorius | |||||
---|---|---|---|---|---|
Batı Roma İmparatoru | |||||
Hüküm süresi |
23 Ocak 393 - 395 (Babasının altında Augustus olarak); 395 - 15 Ağustos 423 (Batı İmparatoru) | ||||
Önce gelen | I. Theodosius | ||||
Sonra gelen | III. Valentinianus | ||||
Eş(leri) | Stilicho'nun kızı Maria | ||||
| |||||
Hanedan | Theodosius Hanedanı | ||||
Babası | I. Theodosius | ||||
Annesi | Aelia Flaccilla | ||||
Doğum | 9 Eylül 384 | ||||
Ölüm | 15 Ağustos 423 (38 yaşında) |
Flavius Honorius, (d. 9 Eylül 384 - ö. 15 Ağustos 423) 393-395 yılları arasında Roma İmparatoru ve 395'ten ölümüne kadar Batı Roma imparatoruydu. I. Theodosius ve ilk karısı Aelia Flaccilla'nın küçük oğlu ve Doğu Roma imparatoru Arcadius'un kardeşiydi.
Honorius'un hükümdarlığı Roma İmparatorluğu'nun topraklarının eriyişine tanık olmuştur. Honorius öldüğünde geride yıkımın eşiğinde bir imparatorluk bırakmıştı.
Hükümdarlığı
İlk yılları
İki yaşında konsül olduktan sonra Honorius 23 Ocak 393'te Augustus ilan edildi ve böylece ortak hükümdar oldu. Theodosius'un 395'in Ocak ayında ölümünün ardından Honorius ve Arcadius imparatorluğu böldüler ve Honorius on yaşında Batı Roma imparatoru oldu.
Hükümdarlığının ilk döneminde Honorius Vandal general Stilicho'nun askerî liderliğine bel bağladı. Genç imparator ile bağlarını güçlendirmek için Stilicho kızı Maria'yı Honorius ile evlendirdi. Bu olay için Stilicho'nun saray şairi Claudianus tarafından "düğün şiiri" hâlen durmaktadır.
Başlangıçta Honorius başkent olarak Milano'yu seçmişti ancak 402 yılında Vizigotlar İtalya'ya girince başkentini bataklıklar ve güçlü surlarla korunan kıyı şehri Ravenna'ya taşıdı. Yeni başkent savunması kolay olmakla birlikte Roma kuvvetlerinin orta İtalya'yı barbar istilalarından koruyabilmesi açısından kötü bir konumdaydı.
Batı Roma İmparatorluğu'nun eriyişi
Honorius'un hükümdarlığı imparatorluk sınırlarına giren barbarlardan bir dizi gaspçıya kadar çeşitli tehditlerden mustaripti.
Gildo'nun kuzey Afrika'daki isyanı iki yıl sürmüştü (397-398). 405'te Radagaisus önderliğindeki bir barbar ordusu İtalya'yı istila etmiş 406'da Stilicho tarafından yenilgiye uğratılana kadar imparatorluğun kalbine büyük zarar vermişti.
Britanya ise çok daha sorunlu bir durumdaydı. Britanya'daki topraklar imparatorluğun desteğinden yoksun izoleydiler ve askerler Marcus'un 406-407 yılları arasındaki isyanını, Gratianus'un 407'deki isyanını ve III. Konstantin'in isyanını desteklemişlerdi. Konstantin 407'de Galya'yı istila ederek Arles'i işgal etmişti.
408 yılında Stilicho muhtemelen bir saray komplosunun neticesinde Honorius'un arzusuyla idam edildi.
409'da Vizigotların kralı I. Alaric'in desteğiyle Priscus Attalus Roma'da kendini imparator ilan etti; Hispania'da Gerontius ve Maximus ayaklandı. 410'da Doğu Roma İmparatorluğu Honorius'u kurtarmak için 6 lejyon (40.000 asker)[1] gönderdi. Priscus'un üstesinden gelmek için Alaric ile anlaşmayı denedi. Alaric fidye olarak 2.250 kilo altın, 13.500 kilo gümüş, 4.000 ipek tunik 3.000 kırmızı boyalı post ve 1.350 kilo biber almayı başardı.[2] Alaric 410 yılında Attalus'a olan desteğini çekti ancak daha sonra İtalya'ya girdi ve Roma'yı yağmaladı. Konstantin'in bir generali olan Gerontius Konstantin'e karşı Maimus'u Hispania'da imparator ilan etti ancak Honorius kendi generali Constantius'u göndererek Konstantin, Maximus ve Gerontius arasındaki mücadeleye katıldı ve 411 yılında isyanları bastırdı.
Bu dönemde Galya'da yeniden sorunlar baş gösterdi. Constantius'un askerlerinin İtalya'ya dönmesinden hemen sonra Jovinus Alanlar, Burgundlar ve Galya asillerinin desteğiyle kuzey Galya'da ayaklandı. Jovianus 412'de istilacı Gotlardan Ataulf ile pazarlık yapmaya çalıştı ancak Jovinus'un kardeşi Sebastianus'u Augustus ilan etmesi Ataulf'u Honorius ile ittifak arayışına itti. Honorius Jovinus ile olan sorunu Ataulf'a bıraktı ve Jovinus 413 yılnda yenilgiye uğratılarak idam edildi.
414'te Constantius, Priscus Attalus'u bir kere daha imparator ilan eden Ataulf'a saldırdı. Ataulf Constantius taafından Hispania'ya gitmek zorunda bırakıldı ve Vizigot desteğini bir kere daha yitiren Attalus yakalandı ve tahttan indirildi.
Galya'nın kuzeydoğu bölümü daha da büyük bir Frank etkisine girerken 418'de imzalanan bir antlaşma ile Galya'nın güneybatı bölümü, eski Gallia Aquitania Vizigotlara bırakıldı.
420-422 arası dönemde bir başka Maximus (belki de aynısı) Hispania'da iktidara geldi ve gitti. Honorius 417'den beri kız kardeşi Galla Placidia ile evli olan generali Constantius'u 421'de eş-imparator olarak kabul etti. 422'de Constantius'un ölmesi üzerine yeniden tek imparator haline geldi.
Ölümü
Honorius 423'te hiçbir varis bırakmadan ödemden öldü. Geçici olarak Joannes imparator seçildi. Ancak ertesi yıl Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius, Galla Placidia ve III. Constantius'un oğlu olan kuzeni III. Valentinianus'u imparator olarak seçti.
Bağışları
Tahta bulunduğu sürede Mardin'de bulunan Mor Gabriel Manastırı'na bağış yapmıştır.
Roma'nın yağmalanması
Honorius'un hükümdarlığının en önemli olayı Roma'nın Alaric'in yönetimindeki Vizigotlar tarafından 24 Ağustos 410 tarihinde saldırıya uğrayıp yağmalanmasıdır.
Şehir 408'in yazında Stilicho'nun idamından beri kuşatma altındaydı. O dönemde artık neredeyse tamamı barbarlardan oluşan Roma ordusunu kontrol edecek güçlü bir generalden yoksun olan Honorius Alaric'in güçlerine doğrudan saldırmak için yapabileceği pek bir şey yoktu ve görünüşe göre mevcut şartlarda uygulayabileceği yegane taktiği seçmişti. Edilgen bir şekilde Vizigotların yorgun düşmelerini beklemek ve elinden geldiğince güçlerini tertiplemek. Ne yazık ki bu eylem Honorius'un tereddütlü karakterinin ürünüydü ve bu yüzden gerek çağdaşlarınca, gerekse de daha sonraki tarihçiler tarafından çok eleştirilmişti.
Bu planın o dönemde işe yarayıp yarayamayacağı özellikle üst düzey askeri kademelere yalnızca Katolikleri getirerek kendini yetenekli subaylardan yoksun bırakmış olması nedeniyle tartışmalıdır.[3] Her ne olursa olsun olylar kendiliğinden gelişti. Açlıktan mustarip Roma'nın kapılarını birisi açtı ve Gotlar şehre aktılar. Şehir yedi yüzyıl önceki bir Galyalı istilasından beri yabancı bir gücün kontrolüne geçmemişti. Muzaffer Vizigotlar maddi zarardan ziyade muazzam bir duygusal tahribat yaptılar. Olayın şoku Britanya'dan Kudüs'e her yerde yankı buldu ve Augustinus'a başyapıtı Tanrının Şehri'ni (Latince: De Civitate Dei) yazmasına ilham olmuştur.
410 yılında Britanya'dan yerel barbar saldırılarına karşı mücadele için yardım talebi gelmişti. Vizigotlarla meşgul olan ve bu yerel eyalete yardım edebilecek kapasiteden yoksun olan Honorius Britanyalılara kendi kendilerini en iyi şekilde savunmalarını söylemişti.
Honorius ile ilgili değerlendirmeler
Procopius'un Savaşlar hakkında adlı eserinde aktardığı (Gibbon'ın inanmadığı) bir hikâyeye göre Roma'nın yok olduğunu duyan Honorius haberin "Roma" adını verdiği bir tavukla ilgili olduğunu zannetmiş ve daha biraz evvel kendi eliyle bu tavuğu beslediğini söylemiştir. Bunun üzerine kendisine söz konusu olan Roma'nın tavuk değil şehir olduğu açıklanmıştır.[4]
Tarihçi J.B. Burry Honorius'un hükümdarlığıyla ilgili kendi görüşünü özetlerken "Şayet hükümdarlığı batı Avrupa'nın Romalılıktan Tötonluğa geçmesi gerektiğine karar verildiği hayati bir dönemle çakışmasaydı adı imparatorluk tahtını işgal eden en silik kişiler arasında unutulurdu," diye yazmıştır. 28 yıllık dönemin felaketlerini sıraladıktan sonra Bury şöyle tamamlamıştır: "Topraklarını istila eden düşmanlara karşı dikkate değer hiçbir şey yapmamış biri olarak doğal bir şekilde ölene kadar tahtı işgal edecek ve kendisine karşı ayaklanan yığınla tiranın yok oluşuna tanık olacak şekilde fazlasıyla talihliydi."[5]
Kaynak
Notlar
- ↑ J. Norwich, Byzantium: The Early Centuries, 136
- ↑ J. Norwich, Byzantium: The Early Centuries, 134
- ↑ Edward Gibbon, The Decline and Fall of the Roman Empire, III, (London: Everyman's Library, 1993), s. 247.
- ↑ Procopius, "Savaşlar hakkında", III. kitap, II. bölüm
- ↑ John Bagnall Bury, History of the Later Roman Empire, 1923 (New York: Dover, 1958), s. 213
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: I. Theodosius |
Batı Roma İmparatoru 395–423 |
Sonra gelen: III. Valentinianus |