II. İoannis Komnenos

II. İoannis Komnenos
Ίωάννης Β΄ Κομνηνός

Ayasofya'da bir mozaik portre
Bizans İmparatoru
Hüküm süresi 1118 – 1143
Önce gelen I. Aleksios Komnenos
Sonra gelen I. Manuil Komnenos
Eş(leri) Macaristanlı İrene
Çocukları

Aleksios Komnenos, 1122-1142 ortak imparator

  • Maria Komnene (Aleksios'un ikiz kardesi), John Roger Dalassenos ile evli
  • Andronikos Komnenos (ö. 1142)
  • Anna Komnene, Stephanos Kontostephanos ile evli
  • İsaakios Komnenos (ö. 1154)
  • Theodora Komnene, Manuel Anemas ile evli
  • Eudokia Komnene, Theodoros Vatazes ile evli
  • I. Manuel Komnenos (ö. 1180)
Hanedan Komnenos Hanedanı
Babası I. Aleksios Komnenos
Annesi İrini Dukena
Doğum 13 Eylül 1087
Konstantinopolis
Ölüm 8 Nisan 1143 (55 yaşında)
Kilikya

II. İoannis Komnenos (Yunanca:Ίωάννης Β΄ Κομνηνός, Iōannēs II Komnēnos) (d. 13 Eylül, 1087 – ö. 8 Nisan, 1143) Bizans imparatoru. Iōannēs Kaloïōannēs ("Güzel İoannis") olarak da anılmaktadır. İmparator I. Aleksios Komnenos ile İmparatoriçe İrene Dukaina'nin büyük oğlu olup Komnenos Hanedanı içinde ikinci imparatordur. İoannis çok dindar Hristiyan ve kendini görevine adamış bir idareci hükümdardı ve 25 yıl süren saltanat döneminde devletinin 1071de Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra uğradığı zarar ve arazi kaybını telafi etmekle uğraşmıştır.

Tahta geçişi

II. İoannis Komnenos, Meryem Ana tarafından taç giydirilişini gösteren Bizans altın sikkesi

1 Eylül 1092 babası I. Aleksios Komnenos tarafından ortak imparator olarak atanmış ve taç giydirilmişti ama bu daha çok sembolik ve törenler için bir unvandı ve gerçek iktidar babasının elinde idi. 1118 yılında babası I. Aleksios ölünce tek başına imparator olup tümüyle devlet idaresini eline geçirdi.

Bu zamanı yaşıyan, olaylara çok yakın olan ve zamanın tarihini yazan tarihçiler, Anna Komnena, Aleksiad [1], İoannis Zonaras ve Niketas Honiates, Historia dolayısıyla bu tahta geçmenin çok ayrıntılı hikâyesi elimize geçmiştir. II. İoannis'in kız kardeşi olan Anna Komnini yazdığı Aleksiad adlı ünlü tarih kitabında olayları diğer iki tarihçiden değişik anlatır.

Anna Komnena 15 Ağustos 1118de Managana Manastırı'nda hasta yatağında son nefeslerini vermeye başlayan babasınıb çektiği korkunç acıları, yatağının etrafında kendi aralarında söz dalaşına girişen zamanın ünlü hekimlerini, "Nil nehrinden daha fazla su ihtiva eden" ağlayışlarla gece gündüz kocasının yatağı kenarından ayrılmayan annesi İmparatoriçe İrene'yi ve babalarının yatağı başında sona daima sadık olan üç Prensesi (Maria, Evdoksia ve yazar tarihçi Anna'yı) detaylı tasvir etmekte ve babasının tam ölüm anından sonra dul kalan imparatoriçenin mor renkli terliklerini ayaklarından çıkartıp atmasını, peçesini yırtmasını ve bir bıçak bulup güzel saçlarını kesip perişan hale getirmesini anlatır.[1]

Fakat diğer iki tarihçi bu olaya daha ekler yaparlar. Aleksius'un en büyük çocuğu olan Anna'nın babası tarafından seçilip varış olarak gösterilen II. İoannis'i çekemeyip kıskandığını, anneleri imparatoriçe İrini'nin Anna ve kocası olan Sezar ünvanlı "Nikeforos Brinennios" 'u imparatorluğa geçirmek istediklerini; ölümünden hemen önce Aleksios'un onlara sanki bir komplo yaparcasına karısı ve kızı Anna'dan gizli olarak manastıra gelen kardeşi İsakios Komnenos'a eliyle imparatorluk mühürü olan altın yüzüğü verip varış olarak tercih ettiği II. İoannis'e bu yüzük-mührün götürülüp teslim edilmesini sağladığını yazarlar. II. İoannis bu yüzük-mührü eline geçirir geçirmemez hemen kendine bağlı bir birlikle etrafına kendinin imparatorluğunu kabul eden ahaliyi de toplayıp Büyük Saray'a yürüdü. İrene'ye bu tam bir sürpriz oldu ve oğlunu tahttan vazgeçirmeye veya damadı Nikeforos'u tahtı ele geçirmek için girişimlere bulunmaya teşvik etmek için zaman bulamadı. Saray muhafızları önce II. İoannis'i imparator olarak kabul etmeleri için babasından bir haber bekledikleri gerekçesiyle onu saraya sokmadılar. Fakat mühür-yüzüğün eline geçmesi ve büyük sayıda taraftar ahalinin desteği ile II. İoannis saraya girdi ve tahta oturdu.[2]

Babası Aleksios ertesi akşam oldu. II. İoannis önce devlet idaresi üzerinde gücünün çok zayıf olması dolayısıyla ve babasının cenaze töreninde bir suikaste veya komploya karşı kendini savunma imkâni az olduğu nedeniyle cenaze alayına katılmayı kabul etmedi. Fakat çok vakit geçmeden II. İoannis iktidarın iplerinin hepsini eline toplamayı başardı ve impartorluk pozisyonunu sıkıca eline geçirdi. II. İoannis 1119da annesi eski imparatoriçe ve kızkardeşi Anna'nın kendi aleyhine bir komplo hazırlayıp Anna'nın kocasını imparator ilan etmek istediklerini öğrendi. II. İoannis bu komployu hazırlayanların hepsini - kayın biraderi, kızkardeşi ve annesi dahil - ya keşiş ya da rahibe olarak manastırlara kapattırdı. İmparatorluğun kendi çocuklarına geçmesini de sağlamak için de 1122de genç oğlu Aleksios Komnenos'u ortak imparator olarak ilan etti ve taç giyme töreni yaptırdı.

II. İoannis ve ortak imparator büyük oğlu Aleksios

Venedik ile Savaş

II. İoannis'in babası Aleksios Komenos 1081 yılında tahtı ele geçirdiğinde, Bizans için en büyük sorun Normanlardı ve Aleksios'ta bu büyük soruna karşı Venediklerle ittifak yapma yoluna gitti. Ancak bunun karşılığında Venediklilere ticari ayrıcalıklar verdi ki bu Venedik'in, Bizans ticaretini ele geçirmesinin yolunu açtı. II. İoannis babasının ölümünden sonra tahta çıktığında ise gerek Venediklilerin ticaret üstündeki hegemonyasına son vermek, gerekse Venedik'in denizlerdeki gücüne duyduğu ihtiyacın azalması sebebiyle bu ticari ayrıcalıkları yenilemeyi reddetti.Venedikliler bunu bir savaş nedeni saydı ve Bizans'ın Ege'de ki ve Anadolu kıyılarındaki üslerine saldırılar düzenledi.Anadolu'da tekrar egemenlik kurmak isterken Venediklilerle savaşamayacağını gören imparator geri adım attı ve Venedik'in ticari ayrıcalıklarını onaylamak zorunda kaldı.

Peçenekler ve Macarlar ile çatışmalar ve başarılar

İstavroz taşıyan II. İoannis Komnenos'u gösteren Bizans altın sıkkesi.

1119-1121 döneminde II. İoannis Komnenos güney-batı Anadolu'yu ellerine geçirmiş olan Anadolu Selçuklulara hücum ederek bu bölgeyi tekrar Bizans idaresi altına aldı.

Bundan hemen sonra, 1122de dikkatini Balkanlara geçmesi gerekti. Peçenekler kuzey Balkanlarda Tuna Nehrinin hemen güneyinde bulunan Yukarı Moesia ve - Aşağı Moesia bölgelerine akınlar yapmaya başlamışlardı. 1122de İoannis Anadolu'dan getirdiği Bizans ordusu ile son akın yapan Peçenekler üzerine yürüdü. Akını yapan bu Peçeneklerin komutanları Kiev prensine paralı askerlik yapmıştı ve yeni yerleşkeler aramaktaydılar. II. İoannis askerleri ile Peçenek akıncılarının sardı ve onlarla müzakerelere geçerek onları Peçeneklere çok uygun bir barış yapmaya hazır olduğuna inandırdı. Fakat sözünde durmayan II. İoannis Peçeneklerin ana yerleşme merkezine çok şiddetli bir hücuma geçti. Beroia Muharebesi adı verilen çatışma çok çetin geçip uzun sürdüyse de sonunda Bizans ordusu bu muharebeden galip çıktı. Bu muharebe ile Bizanslılar Peçeneklerin Tuna güneylerine Peçenek silahlı akınlarının önüne geçtiler. Bu muharebeden sonra Bizanslıların eline geçen Peçenek esirler aileleri ile güney Tuna boylarına feoderati niteliği ile yerleşmelerine izin verildi ve bu gruplar da güneye Peçenek akınlarını önleyen bir savunma sağladı.

Bundan hemen sonra II. İoannis Bizans ordusunu Sırplar üzerine çekti. Sırpların oturduğu yerler zaten ismen Bizanslılar tarafından bir korunan bölgeler olarak tanınmaktaydı. Ama İoannis onlara gözdağı vermek istemekteydi. Ayrıca doğuda Anadolu'daki Bizans Selçuklu sınırını pekiştirmek istemekteydi. Bu nedenle birçok Sırp ailesini Anadolu'ya göç etmeye zorlayarak İzmit (Nicomedia) cıvarlarında bulunan sınıra orduya asker sağlayan göçmen olarak yerleştirdi.

II. İoannis, Macar krallık ailesinden İrene adlı bir prenses ile evli idi. Bundan dolayı Macaristan'daki krallık varışlığı çatışmalarına karışmak gereğini duydu. Daha önceki Macar krallığına olan iddiası dolayısıyla mücadeleye girişmiş ve bunda yenilip gözlerine mil çekilımış olan Almos adlı Macar köylüye İoannis mültecilik hakkı tanımıştı. Bu Macarları tedirgin etmekteydi ve Macarlar 1128de Balkanlarda Bizans arazilerine hücuma geçtiler. Macar orduları Belgrad, Nis, Sofya ve ta güneyde Filibe (o zamanki Philippopolis)'e kadar girdiler.[2] II. İoannis iki yıl süre uzun bir askeri seferi başlattı. İoannis, Macar ve onların müttefiki Sırp ordularını o zaman "Haram" adlı (yeni Sırpça ismi Bačka Palanka ve Osmanlıca:Küçük Hisar) adlı kale yakınlarında büyük bir yenilgiye uğrattı. Bu Macar hücumlarını durdurup barış sağladı.

Selçuklu Türklere karşı askerî seferleri

Değerlendirme

Yirme-beş yıl süren hükümdarlık döneminde II. İoannis Bizansı tekrar bir büyük devlet görünüşüne sokmuştur. Batı'da Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu ile müttefiklik yapmıştır. Balkanlarda Peçenekleri, Macarları ve Sırpları savaşlarda yenip Bizans arazilerine hücumlar yapmaktan önlemiştir. Doğu'da Anadolu'da Selçuklulara karşı yaptığı savaşlarla sınırlarda bulunan birçok kasaba, şehir ve kaleyi tekrar Bizans eline geçirmiştir. Güney'de Menderes Nehri vadisinde Bizans toprakları batıya doğru ilerlemiş; Çukurova (Klikya) ve Tarsus yine Bizans şehri olmuşlardır. Haçlı devletleri olan Antakya Prensliği ve Urfa Kontluğu Bizansın yüksek egemenliğini onun zamanında açıkaca kabul etmişlerdir.


Tarihçiler II. İoannis'in saltanat dönemini Komnenos sülalesinin imparatorluk dönemi içinde en başarılı dönem olarak değerlendirmişlerdir. II. İoannis'in askeri kampanyaları çok başarlı bulunmuştur. Özellikle bu kampanyalarının jeopolitik hedefinin İmparatorluğun merkezinin devamlı hücumlardan korunması ve ancak çok sınırlı olarak yeni arazi ele geçirmeyi hedef alması övülmeye uygun görülmüştür. II. İoannis'in askeri yaklaşımının bir düşman ordusuyla çok rizikolu büyük bir meydan savaşına girişmekten ayrılması ve kale kuşatma savaşına önem vermesi Bizans ordusunun 1081-1180 yüzyılında gelişmesine taban sağlamıştır. Bu yaklaşımı ve savaşları Selçuklular ve Türkleri Anadolu'da savunmaya önem vermeye zorlamış ve Batıda ise Sicilya'daki Norman'larain İtalya ve diğer yakın bölgelere genişleme eğilimlerini önlemiştir.

Genel olarak II. İoannis öldüğünde Bizans İmparatorluğu tahta geçtiğinden çok daha güçlü idi. Önemli bölgeler tekrar Bizans eline geçmişti ve imparatorluğa karşı hücuma geçmeye hazır olan Peçenekler, Sırplar, Macarlar, Selçukluları hücumlarını durdurup tekrar hücumlardan caydırmayı başarmıştı. Bizansın Haçlı devletlerinden olan Antakya Prensliği ve Urfa Kontluğu tarafından üst hükümdarlığının kabul edilmesi imparotluğunu prestiji yükseltmiştir. Olduğu zaman Haçlılar, batı Avrupalılar, Selçuklular ve Suriyedeki müslüman emirlerinin gözünde çok iyi bir devlet hükümdarı olduğu kabul edilmekte idi. Erken ölmesi Bizans'ın daha da önemli kazançlarda bulunmasını önlemiştir.

II. İoannis'in hükümet idare şekli

1119'da II. İoannis aleyhinde annesi ve kardeşinin katıldığı bir komplo hazırlanmıştı. Bu komplodan haberdar olan II. İoannis annesini ve kızkardeşini manastırlara rahibe olarak kapattırdı. İmparatorluk verasetinde hiçbir çekişme olmamsini sağlamak için de 1122de genç oğlu Aleksios Komnenos'a ortak imparator olarak taç giydirdi.[3]

Bu politik entrikalar II. İoannis'in imparatorluğu idare etme stiline etkileri olduğu gerçektir. II. İoannis kendine danışman veya yüksek idareci olarak imparatorluk sülalesi ile yakın akrabalık bağı olan kişileri atamadan çekinmiştir. II. İoannis'in en önemli danışmanı gençken babası tarafından kendisine köle olarak verilen bir Türk asıllı İoannis Aksuh adlı kişi idi. II. İoannis ve kölesi birlikte büyüyüp eğitim almışlardı ve çok yakın arkadaşlardı. II. İoannis babası olup imparator olunca İoannis Aksuh'a Bizans bürokrasisi içinde en önemli mevki olan Eyalet ordularının kumandanı "(Magos Domestikos)" unvanını verdi. Bu Bizans kara ordularının komutanlığını içermektedeydi ve İmparator'dan sonra en yüksek devlet ünvanı idi. Bu atanma babası Aleksios'un döneminde en önemli görevlerin aile ve sülale yakınlaraina verilme politikasından tam bir ayrılık göstermekteydi. Bu görev sahibine protokol icabı şahsen karşılaşılınca hürmet gösterileri yapma gereği, yani bir eski köleye hürmet gösterme gereği, bütün saraylıları ve özellikle imparatorun ailesi mensuplarını tedirgin etmekteydi. İoannis, bu aile bağlarına bağlı olmadan yetenekli kişilere devlet görevlerine getirme politikasını bütün hükümdarlık döneminde ve daha küçük devlet mevkileri için de uygulamıştır.

Şahsi ve şahsiyeti

Anna Komnini kardeşi II. İoannis'in daha bebekken şahsi görünüşünü şöyle tasvir eder:

Bu çocuk kara yağız ten renkli idi. Geniş bir alnı ve biraz ince görünüşlü yanakları vardı. Burnu ne başık ve geniş ne de kartal gagası gibi dardı; ikisinin arasında genişlikte idi. Yeni doğmuş bir çocuğun gözlerinden nasıl bir kişi olacağı tahmin etmek kabil ise, kara gözleri çok hayat dolu bir kişiliği olacağını ifade etmekteydi.

[1]

Latin asıllı tarihçi Surlu Vilyam (Willemnus Tyrensis) ise daha açıkça İoannis'in kısa boylu ve bir imparatordan beklenirden çok daha çirkin olduğunu; gözlerinin, saçlarının ve simasının çok siyah ve esmer olduğunu ve bir Bizanslı'lidan çok bir Mağribiye benzediğini yazmaktadır.[2]

Hoş görüntülü olmamasına rağmen II. İoannis Güzel İoannis olarak anılmış ve bu fiziksel görünüşüne değil şahsiyetine dayanan bir lakap olarak ortaya çıkmıştır. Hem babası hem de annesi gayet dindar Hristiyanlardı; ama II. İoannis'in inancı ve davranışları bakımından onlardan katkat daha fazla dindardı. Sarayda şahsi yemeklerinde ve sarayda verdiği ziyafetlerde davetlilerin mutlaka ciddi sorun ve konular üzerinde konuşma yapmalarını isterdi. İmparator'un masasına getirilen yiyecekler çok basit, ucuz ama gayet besinli gıdalardı. II. İoannis sofrada ve başka toplatılarda devamlı olarak fazla lüksden kaçılmasını ve alınan gıdanın ve kullanılan giysi ve eşyaların basit ve sussuz olmasını herkese telkin ederdi ve kendi ve ailesi de bu telkinin prensiplerine hiç şaşmada uyarlardı. Herkes II. İoannis'in bu prensiplere içten inandığını ve hiç taviz vermeden uyguladığını bilmekteydi. Bunun için tanıdık ve halk İoannis'i tenkit etmezler ve çok severlerdi.

İoannis dindarlığı yanında çok çok yumuşak huylu, gayet adil ve merhametli tutumları, hükümleri ve kararları ile ün yapmıştı. Hükümdarların çok sert, merhametsiz ve aştığı astık kestiği kestik olduğu orta çağlarda II. İoannis'in bu yumuşak ve adil tutumu, saf tutum ve davranışları ve güzel şahsiyeti yaşadığı çağdaki hükümdarlara iyi idareciliğe bir örnek olarak görülmekteydi. Bir imparator olarak 25 yıllık döneminde tek bir kişiye bile işkence ettirme veya idam cezası vermemiştir. İmparatorluk döneminde zayıf ve fakirlere karşı hayırseverlik en yüksek seviyelere erişmiştir.

Diğer taraftan kendi imparatorluğunu korumak için bir sürü başarılı askeri sefere girmiş ve şahsi cesareti ve kendini devamlı kontrolü sayesinde iyi bir strateji ve taktik uygulayan bir askeri komutan olarak da ad yapmıştır.

Ailesi

Ayasofya'da karısı İmparatoriçe İrene'nin mozayik resmi

II. İoannis Komnenos 1104de Macaristan Kralı I. Ladislas'ın kızı olan Macaristanlı Priroska ile evlendi ve Bizans sarayının adetine göre de karısına bir Bizans saraylı ismi olarak İrene adı verildi. Bu evlilik Bizans'ın Macar Kralı Koloman'a kaybettiği bazı Bizans topraklarına karşılık olarak yapılmış bir politik evlenme idi. Ama İrene ile II. İoannis çok uygun bir çift olarak yaşadılar. İmparatoriçe devlet ve siyaset islerine hiç karışmadı ve hayatını çok büyük sayıda (8 tane) çocuklarını büyütüp eğitimlerine hasretti. Bu çocukları yaş sırasına göre şöyle verilir:

  1. Aleksios Komnenos (ö. 1142), 1122-1142 ortak imparator
  2. Maria Komnene (Aleksios'un ikiz kardeşi), John Roger Dalassenos ile evli
  3. Andronikos Komnenos (ö. 1142)
  4. Anna Komnene, Stephanos Kontostephanos ile evli
  5. İsaakios Komnenos (ö. 1154)
  6. Theodora Komnene, Manuel Anemas ile evli
  7. Eudokia Komnene, Theodoros Vatazes ile evli
  8. I. Manuel Komnenos (ö. 1180)

İmparatoriçe İrene 13 Ağustos1134de ölmüştür. İmparatoriçe İrene ölümünden hemen sonra bir Ortodoks Hristiyan evliyası olarak kabul edilmiş ve St. İrene olarak anılmıştır. Ayasofya'da mozayıktan yapılmış bir ikon protresi bulunmaktadır.

Resimler

Dipnotlar

  1. 1 2 3 Komnena, Anna (çev. Bilge Umar) (1996), Aleksiad Malazgirt Sonrası, İmparator Alekios Komnenos Döneminin Tarihi, İstanbul:İnkilap Kitabevi ISBN 978-975-10-1135-0 15.Kitap
  2. 1 2 3 Norwich, John Julius (1991), Byzantıum: The Apogee, Londra:Penguin ISBN 0-14-011448-3 say. 68-69
  3. Fakat Aleksios Komnenos tam yetkili imparator olamadan 1142'de babasının ölüm tarihi olan 1143den bir yıl önce öldü ve II. İoannis'in tam yetkili imparator olan varisi ikinci oğlu I. Manuil Komnenos oldu.

Dış kaynaklar

Birincil

İkincil

Resmî unvanlar
Önce gelen:
I. Aleksios Komnenos
Bizans İmparatoru
1118–1143
1122-1142: Oğlu Aleksios Komnenos ortak imparator
Sonra gelen:
I. Manuel Komnenos


This article is issued from Vikipedi - version of the 7/22/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.